"لأنّه ليس" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmadığı için
        
    • Çünkü o
        
    İhtiyacın olmadığı için istemedin, çünkü sen özelsin. Open Subtitles ذلك لأنّه ليس عليكِ الطلب ، لأنّكِ مميّزة
    Baskıcı ve ısrarcı oldun, hayatında bir erkek olmadığı için. Open Subtitles تتصرّفين بسوء لأنّه ليس لديكِ رجل بحياتك.
    Bütün hayatını dünyayı gezerek geçiriyorsun öyle bir yer olmadığı için ait olduğun yeri bulamıyorsun. Open Subtitles اقضي حياتك وأنت تجوب أرجاء البسيطة ..ولا تبحث عن موطنك لأنّه ليس هنالك أيّ موطن
    Neden biliyor musun? Çünkü o asla sahip olmak istemediğim evladımdı! Open Subtitles لأنّه ليس الأبن اللعين الّذي أتمنى أن يكون لي
    Çünkü o hisle, o güç duygusuyla hiçbir şey yarışamaz. Open Subtitles لأنّه ليس هنالك شيء يُمكنه أن يُقارن بذلك النّوع من القوّة.
    Eğer bana bu sabah sormuş olsaydın gidecek bir yerim olmadığı için derdim. Open Subtitles ذلك مضحك، لو سألتني هذا الصباح ، لقلت لكِ لأنّه ليس لديّ مكانٌ آخر
    Gidecek başka yerin olmadığı için mi? Open Subtitles أذلك لأنّه ليس لديك مكان آخر تقصده؟
    Evet, geleneksel ruh olmadığı için. Open Subtitles لأنّه ليس روحا تقليدية أجل
    İçeri girip, ruh ya da hayalet olmadığı için, ne gören ne de duyan ölü akrabasının suratına bir kez daha bakmak isteyenlere... Open Subtitles لنفرض بأنّ أحدهم دخل ليُلقي نظرة على قربيه المتوفى مرة آخرى فى محاولة بائسة ليُودّع شخصاً لا يُمكنه أن يراه أو يسمعه -وذلك لأنّه ليس هُناك ما يُسمى بالروح
    Charlie Van Doren olmadığı için mi? Open Subtitles هل لأنّه ليس (تشارلي فان دورن) ؟
    Kızın olmadığı için bunu anlamayabileceğinin farkındayım ama Megan'ımı tekrar konuşturabilecek bir şey olabilir. Open Subtitles انظر، لعلّكَ لا تفهم لأنّه ليس لديكَ ابنةٌ، لكن... لعلّ هذا الشيء يجعل (ميجان) تتحدث مجدّدًا.
    Hayır, Çünkü o kesiğin sebebi... sanığın elinin saptan kayarak bıçağa değmesi değil. Open Subtitles فعلًا، لأنّه ليس جرحًا ناجمًا عن انزلاق يده من المقبص إلى النصل
    Hırsızlık masası El Sapo adını bilmiyordu Çünkü o bir hırsız değil. Open Subtitles "لم يعرف قسم جرائم السرقة اسم (إل سابو) لأنّه ليس بائع مسروقات"
    Bu adam İki gibi görünüyor olabilir ama onun İki olmadığını bilmelisin çünkü, o, İki değil. Open Subtitles "قد يشبه هذا الرجل (اثنين)" "ولكنّك ستعرف بأنّه ليس (اثنين) لأنّه ليس (اثنين)"
    Çünkü o John değil ve her kimse, bizden biri değil. Open Subtitles لأنّه ليس (جون)، وكائناً مَن يكون، فإنّه ليس منّا
    Çünkü o John değil ve her kimse, bizden biri değil. Open Subtitles لأنّه ليس (جون)، و أيّاً يكن فهو ليس واحداً منّا
    Çünkü o başka bir kimlik değil. Open Subtitles لأنّه ليس شخصيةً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more