"لأن أولئك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Çünkü
        
    Bekleyip bekleyip, çıkmış olmalı. Çünkü o ikisi telefonun başından ayrılamadı. Open Subtitles لا بد أنها إنتظرت ثم رحلت لأن أولئك الناس لم ينتهوا
    Buna elçiye zeval vermek denir. Çünkü ayağa kalkan ve tacize sessiz kalmayan, hem kendisinin hem de diğer kadınların, erkeklerin ve erkek çocuklarının TED يطلق عليه قتل الرسول. إنه لأن أولئك النساء اللواتي يقفن
    Çünkü bu piç kuruları bizim bu yüzden kavga etmemizi istiyorlar. Open Subtitles لأن أولئك الملاعين يريدوننا أن نتشاجر على الصحن الممتلئ خذه
    Camı açtım Çünkü sigaraların beni öldürüyor! Open Subtitles فَتحتُ النافذةَ لأن أولئك الفقراءِ يثيرونني
    Çünkü bela olabilecek insanlar kendilerine verebileceğin hiçbir şey olmadığını bilirler. Open Subtitles وذلك لأن أولئك الذين يجب أن تتجنبهم يعرفون أن ذلك الشخص لا يملك شيء حتى يهتمون لأمره
    Ben de vazgeçtim ve öğretmen olmaya karar verdim Çünkü yapamayanlar öğretebilir Open Subtitles لكن على أية حال قرّرت الإستسلام وأصبحت معلّماً لأن أولئك الذين لا يستطيعون العمل, يعلّمون
    Çünkü kızlar bana, fare falanmışım gibi dik dik bakıyorlardı. Open Subtitles لأن أولئك البنات كن يحدقن بي كأني قارض أو شيء ما
    Çünkü eşcinsellerin... evlilik kurumunu tahrip edeceğini düşünenler... bizleri pek iyi tanımıyorlar. Open Subtitles لأن أولئك الذين يُفكّرونَ ناسَ مرحينَ في الخارج للتَحْطيم مؤسسة الزواجِ لا تَعْرفْنا بشكل جيد.
    Bu yüzden eğer kurbağa gibi hissediyorsan zıplasan iyi olur Çünkü bu kurbağa adam oradaydı, başardı ve daha fazlası için gidiyor. Open Subtitles إذا شعرت إنّك مثل ضفدع، يُستحسن أن تقفز، لأن أولئك الغواصين كانوا هُناك، فعلوا ذلك و عادوا من أجل حصد المزيد.
    Bu yüzden eğer kurbağa gibi hissediyorsan zıplasan iyi olur Çünkü bu kurbağa adam oradaydı, başardı ve daha fazlası için gidiyor. Open Subtitles إذا شعرت إنّك مثل ضفدع، يُستحسن أن تقفز، لأن أولئك الغواصين كانوا هُناك، فعلوا ذلك و عادوا من أجل حصد المزيد.
    Çünkü o evdeki insanların orada bulunma nedenimizi bilmeleri gerekiyor. Open Subtitles لأن أولئك الناسِ في ذلك البيت مِنْ الضروري تذكيرهـم بمـا نقوم به
    Çünkü bu adamlar işe alınan haydutlar iş üzerinde intihar edebilecek gerçek destekçiler değil. Open Subtitles لأن أولئك الرجال كانوا عصابة من مستأجرين ليس مؤمن حقيقي من يريد أن ينتحر لأجل وظيفة
    Çünkü, o insanların harekette, entellektüel geçmişleri vardı ve onun yoktu. Open Subtitles لأن أولئك الأشخاص يعرفون... الخلفية الفكرية للحركة، ولم تكن هي تعرفها.
    İyi bakın, Çünkü bu yüzler bugünü kıçınızı tekmelemekle geçirecekler. Open Subtitles دققوا النظر لأن أولئك الأشخاص سيقضون اليوم يبرحونكم ضربًا
    Ama bunu yapmayacağım Çünkü dışarıdaki öğrenciler, sınıf arkadaşlarınız ben onların da başkanıyım. Open Subtitles ولكني لن أفعل ذلك لأن أولئك الطلبة بالخارج هناك زملائكم في الصف وأنا رئيسهم كذلك
    Çünkü aşağıdaki ödlekler her an üstümüze atlayabilir. Open Subtitles لأن أولئك الجبناء قد يصعدون إلينا في أي لحظة
    Çünkü bu insanlar sadece amatör değil, aynı zamanda suçluluk psikolojisi içindeler. Open Subtitles لأن أولئك القوم ليسوا هواة فحسب بل يشعرون بتأنيب الضمير كذلك
    Bu yüzden kurulu düzenin hackerlarla uzun süredir bir aşk-nefret ilişkisi var, Çünkü hacklemeyi şeytan gibi gösterenler aynı zamanda buna sıkça başvuruyor. TED وبالتالي، لطالما كانت هناك علاقة حب وعداوة مع المخترقين، لأن أولئك الذين يشيطنون الاختراق هم نفسهم من يستخدمه على نطاق واسع.
    En azından öyle umuyorum Çünkü liberal çılgınlar çok ileri gitti. Open Subtitles لأن أولئك المحتجين تمادوا كثيراً
    Çünkü o fotoğrafçılar, hemen dışarda seni bekliyorlar. Open Subtitles لأن أولئك المصورين ينتظرونك في الأمام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more