"لأن علينا" - Translation from Arabic to Turkish

    • çünkü
        
    Şimdi, uyumaya çalış, çünkü sabah kalkacaz ve filmler yapacağız. Open Subtitles والان, حاولالخلودالى النوم. لأن علينا أن ننهض مبكراً ونصنع الأفلام
    Merak etme, çok az süt kullandım çünkü son yiyişimiz olabilir. Open Subtitles لا تقلق، لم أفرط في استعمال الحليب لأن علينا أن نحافظ عليه.
    Deden projesini tek başına bitirmek zorunda çünkü bizim gitmemiz gerekiyor. Open Subtitles حسناً، يجب على جدكِ أن ينهي عمله لوحده لأن علينا الذهاب الآن.
    Sana telefonda söyleyemezdim, çünkü bütün iletişimin gizliliğinin bozulduğunu varsaymalıyız. Open Subtitles لم أتصل بك هاتفياً لأن علينا الافتراض بأن كل الاتصالات بها مخاطرة.
    çünkü seni bir işe sokmamız gerekiyor. Open Subtitles وذلك لأن علينا أن نفكر بشأن أن نحصل لكِ على وظيفة
    çünkü ne olursa olsun devam etmek zorundayız. Open Subtitles لأن علينا الاستمرار في المضي مهما كان مايحدث
    Bu işi beraber yapacağız çünkü bebeği doğurmamız gerek. Open Subtitles وسنفعل هذا سوياً لأن علينا أن نخرج هذا الطفل
    çünkü başka bir Jacob Sutter daha ölmeden Sam'in bağlantısı çözmeliyiz. Open Subtitles لأن علينا إكتشاف علاقة سام بكل هذا قبل أن يموت جاكوب ساتر الآخر
    çünkü ben 8 aylık hamileyken, baban ermeni bir adamı eğitebilsin diye, Open Subtitles لأن علينا الرحيل إلى شمال هوليوود عندما كنتُ في الشهر الثامن من الحمل
    Yani üstesinden gelmek için çünkü bunu yapmamız gerek. Open Subtitles أعني, أن أتعامل مع الأمر تعرفين؟ أعني, لأن علينا هذا
    Ama yine de risk olacak, çünkü seyahat eden yolcuların hasta olup olmadığı konusunda kati bir kontrol gücüne sahip olamayacaksınız. Open Subtitles لكن سيظل الأمر غير مجدياً، لأن علينا التحكم بمعرفة إن كان المسافرين المصابين سيسافرون أم لا.
    Deden projesini tek başına bitirmek zorunda çünkü bizim gitmemiz gerekiyor. Open Subtitles حسناً، يجب على جدكِ أن ينهي عمله لوحده لأن علينا الذهاب الآن.
    çünkü dikkatli olmalıyız, sadece küçük bahisler yapabiliriz. Open Subtitles لأن علينا أن نكون حذرين ونستطيع أن ننصب أفخاخًا بسيطة
    O da yetmezse başka bir şey bulmalıyız çünkü onlara bunun mantıksız bir trajedi olmadığını, sebepleri olduğunu göstermeliyiz. Open Subtitles وإن لم يكن ذلك كافياً سيكون علينا إيجاد شيئاً آخر لأن علينا أن نظهر لهم أنها ليست مجرد مأساة عبثية
    Sistem buna izin veriyor, çünkü belirsizliğin yeni bir şekli ile karşı karşıyayız, ki bu boyutta bir veri tabanı için gerçekten yeni bir şekil. TED يجب أن يسمح النظام لذلك، لأن علينا أن نتعامل مع نموذج جديد من عدم اليقين، وهو حقاً جديداً لهذا النوع من قواعد البيانات العملاقة.
    Zaten sosyal bilgilere sahip olarak doğarız ve bu sosyal bilgi iyi veya kötü değildir, sadece bizi hayata hazırlar çünkü yüksek veya düşük sosyal statüde olmamıza göre biyolojimizi farklı bir şekilde programlamamız gerekir. TED إذًا ولدنا ونحن على معرفة بالمعلومات الاجتماعية بالفعل، وهذه المعلومات الاجتماعية ليست جيدة أو سيئة، إنها فقط تُعدّنا للحياة، لأن علينا برمجة تركيبتنا البيولوجية بشكلٍ مختلف إن كنّا في مكانة اجتماعية مرموقة أو غير مرموقة.
    Bunu yiyecek üretim alanlarından alamayız çünkü insanlara bu kriz geçene kadar dünyadaki tüm bu insanlara besin sağlamamız gerekiyor. TED لا يمكننا اقتطاعها من الأرض المخصصة لزراعة الغذاء، لأن علينا إطعام البشر الذين سيتواجدون على سطح الأرض حتى نتجاوز هذه المحنة.
    Tamam, iyi, çünkü çocukları nasıl dışarı çıkardığını çözmemiz lazım. Open Subtitles -حسناً، جيد لأن علينا أن نكتشف كيف أخرجت هؤلاء الأطفال من المدرسة
    Ama perşembeye kadar kimliğimi alamayacağım çünkü bazı evrakları falan doldurmadım. Open Subtitles لأن علينا تفقد الشخصية قبل... ... لكني لن أحصل على هويتي قبل الخميس
    Ve bu sürekli eğitimi almak için canlı bilimleri ve sosyal bilimlerin ikisini de en güncel araştırmalarla beslememiz gerekli çünkü yeni bir anne ile klinik uzmanı arasındaki boşluğa yerleşen tarihi travmalar ve saklı ön yargıların farkında olmamız gerek. TED ومن أجل الحصول على ذلك التعليم المستمر، علينا دعمه بأبحاث حديثة في علوم الحياة والعلوم الاجتماعية على حد سواء، لأن علينا الاعتراف بأنه في كثير من الأحيان تقف الصدمات التاريخية والتحيّز الضمني حائلًا بين الأم الجديدة وطبيبها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more