Çünkü bu şarkı onunla birlikte geçirdiğim çok özel bir günü bana hatırlatıyor. | Open Subtitles | لأن هذة الاغنية تذكرنى بيوم مميز قضيناة سوياً |
Çünkü bu ışınlar Venüs'ün etrafında bir daire oluşturuyor ve bu daireye yapılan en küçük bir müdahalede, alarm devreye giriyor. | Open Subtitles | لأن هذة الأشعة تكون دائرة "كهربية حول "فينوس وأى شىء يقطع الدائرة يطلق جرس الإنذار |
Bay Mayfield bir silah üreticisi, Reggie, ...Çünkü bu oyunu ancak güçlü olanlar oynayabilir. | Open Subtitles | السيد "مايفيلد" هو مُصنع للأسلحة لأن هذة اللعبة بالتحديد يمكن أن تُلعب بالقوة فحسب |
O zaman yüzünde büyük bir gülümsemeyle gitmiş olurdu Çünkü bu pasta çok lezzetli. | Open Subtitles | حسناً , سيموت بأبتسامة كبيرة على وجهة ...لأن هذة الكعكة لذيذة |
Bu yüzden bu anıt sanıyorum ki, önemli derecede zamanın bir anlayışa sahip Sosyal ağ çağında Çünkü bu ağlar - insanların hayatlarını oluşturan bu gerçek yaşam ağları - aslında anıtta yer alıyor. | TED | إذن هذا النصب التذكاري، كما اعتقد، لديه مفهوم توقيت مذهل في عصرنا من الشبكات الإجتماعية لأن هذة الشبكات -- هي الحياة الحقيقة التي تخلق حياة هؤلاء الناس يجسد فعلاً داخل هذا النصب التذكاري |
Çünkü bu onun işi. Rod bir polis! | Open Subtitles | لأن هذة هى وظيفته ان " رود "شرطى |
Çünkü bu da yalan! | Open Subtitles | ! لأن هذة كذبة أيضا |