"لأوانه" - Translation from Arabic to Turkish

    • erken
        
    • Henüz
        
    • zamansız
        
    • vakitsiz
        
    Biraz erken oldu biliyorum, ama umarım böylesi daha iyi olacak. Open Subtitles أعلم أنه سابق لأوانه ولكن في حال سارت الامور كما يرام
    Ben de oradaydım. Göz altı olduğunu düşünmek için biraz erken. Open Subtitles إنه وقت سابق لأوانه أن تعتقد أنى أعلم شيئا حيال ذلك
    Konuşmamın başlığı, Şekil Değiştiren Dinozorlar: erken Yok Oluşun Sebebi. TED عنوان حديثي: الدينصورات المتحولة: سبب الإنقراض السابق لأوانه.
    Tabii ki ciddi adımlar atmak için Henüz erken. Open Subtitles بطبيعة الحال ، إنه من السابق لأوانه مناقشة أى خطوات محددة
    Senyor Juan Nieves'in zamansız vefatı nedeniyle perakende satış ve müşteri ilişkilerinden sorumlu müdürlüğe terfi ettim. Open Subtitles بسبب موته السابق لأوانه أصبحت أنا الآن المسؤول عن خدمة الزبائن و توصيل الطلبات
    Senin şöhret hevesinden doğan vakitsiz bir hücuma müsamaha edemem. Open Subtitles لا أسامح أتهام سابق لأوانه ولدت من حرصك للمجد
    Lelaina, erken tahliyenin cezasını biliyorsun. Open Subtitles ليلينا ،إنك تعرفين عقوبة الانسحاب السابق لأوانه
    Biraz erken ama ailenin yanında yapacak başka şeyim yoktu. Open Subtitles إنه سابق لأوانه بعض الشيء .. ولكن ليس لدي شيء أفعله في بيتك والديكِ
    Kızardım ama sanırım gerçek yüzümü göstermek için biraz fazla erken. Open Subtitles أود أن أحصل على جنون في وجهه، ولكن أعتقد أنه من السابق لأوانه تظهر بلدي الألوان الحقيقية.
    Seni sünnet ettirmedik, çünkü altı hafta erken doğmuştun. Open Subtitles لن نعمل لك عمليّة الختان , لأنه . سابق لأوانه
    erken tutuşma. Bunu bilmesem de olurdu. Open Subtitles إشتعال سابق لأوانه هذا أمر لم يكن ضرورياً أن أعلم بشأنه
    oradaki rehinelerden kayıp verirsek ailelerine ne diyeceğiz? Biz biraz erken davrandığımız için özür dileriz mi? Open Subtitles أستخبر عائلات الرهائن المتوفّين بأنّنا قمنا بتحرّك سابق لأوانه ونحن آسفون؟
    Komutanım tüm saygımla üçüncü aşama için erken olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles سيدى, معكاملالإحترام, أعتقد أنه سابق لأوانه البدء بالمرحلة الثالثة
    erken yaşta kellik, ailemden geliyor. Open Subtitles صلع الرجال السابق لأوانه يسري بعائلتي في الواقع , إنه من جهة عائلة والدتي
    Delilleri aileye teslim etmek için erken değil mi? Open Subtitles اليس ذلك سابقا لأوانه قليلا ان تعيد الادلة الى العائلة؟
    Komiserim, bence davayı kapamak için çok erken. Open Subtitles حضرة الملازم، أرى أنّ إقفالها أمر سابق لأوانه
    Bunun için sizce de Henüz erken değil mi? Open Subtitles أن نغير أيامنا قليلا يبدو ذلك سابقا لأوانه ألا تعتقد ذلك؟
    Ama, bilemiyorum. Yani insanlarla tanışmaya Henüz hazır olmayabilir... Open Subtitles لكن لا أدري, قد يكون سابقا لأوانه أن نفاجئها بمجموعة جديدة من الناس
    Biraz zamansız olduğunu ona söylemiştim ama. Open Subtitles نعم ، لقد قلت لها بأن الأمر سابقٍ لأوانه تقريباً
    Ben, bu dünyayı içten içe kemirenlere saldırmak için istekli biriydi bu yüzden vakitsiz bir işe girişti onaylanmamış bir işe. Open Subtitles بن ارد ان يضرب كل البطء والاختناق في هذا العالم وهكذا فعل شيء سابق لأوانه شيء غير مصرح به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more