| Bu bakteri topluluklarının ölümü karmaşık yaşama doğru ilk adımların yolunu açmıştı. | Open Subtitles | زوال هذه المستعمرات البكتيرية مهّدت الطريق لأولى الخطوات نحو الحياة المعقدة. |
| İlk yarışçıların havalanmasıyla yarış başlıyor. | Open Subtitles | ونحنُ الآن نأخذكم لأولى الطائرات التي تحلق في الجو |
| Dehanın, yıkım için kullanılabileceğini ilk solucan farketmişti. | Open Subtitles | تذكر,الدودة هي لأولى التي اعترفت بعبقريتك للتدمير |
| Bu da ilk ilişkimin sonuydu. | Open Subtitles | كانت هذه النهايه لأولى علاقاتي العاطفيه |
| İlk denemesinde aşırı doz almak için bu günü mü seçti yani? | Open Subtitles | أخذ هذا اليوم ليحقن المخدر لأولى مرة؟ ! هيا, لا, لا, لا, لا |
| İlk baskılar ne kadar eder sence? | Open Subtitles | كم تعتقدين أن الطبعات لأولى يقدّروا ؟ |
| İlk büyük sürprizin için hazırsındır umarım. | Open Subtitles | آمل أن تكون مستعدًا لأولى مفاجآتك الكبيرة! |
| Ve şimdi Korintiler'den Paul'un ilk mektubunu okuyorum. | Open Subtitles | والآن نقرأ رسالتنا الأولى: رسالة (بولس) "كورنثوس" لأولى |
| Bu ilk belirtiydi. | Open Subtitles | هذه هي العلامة لأولى |
| Stephen iyi bir adamdır. İlk görevin için iyi bir takım lideri. | Open Subtitles | (ستيفنز) رجلٌ جيد إنه قائد جيد لأولى مهماتك |
| Stacee Jaxx geldi ilk solo konseri için! | Open Subtitles | ستايسي جاكس ) قد وصل لأولى حفلاته منفرداً) |
| - Çünkü melodisi ilk denemeniz gibi gelmiyor kulağa. | Open Subtitles | - لأنها لا تبدو حقا المحاولة لأولى |
| Tommy'nin ilk uzay yürüyüşünün vakti geldi. Evet, geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لأولى خطوات (تومي) في الفضاء نعم, حان الوقت |