Odasıyla bu kadar ilgilendiğin için teşekkürler, Phoebe. Gerçekten minnettarım. | Open Subtitles | شكراً لإبقائكِ غرفته مُبهجة دائماً إنني أقدّر هذا تماماً |
Bunu seni korkutup işbirliği yapman için yapmış. | Open Subtitles | لقد فعلَ ذلك لإبقائكِ خائفةً و متعاونةً ، اتفهمين؟ |
Ağzını kapalı tutman için ne yapmam gerek? | Open Subtitles | ما الذّي سيتطلّبه الأمر لإبقائكِ صامتة بشأن هذا؟ |
O zaman ben de seni yakınımda tutmak için bir neden bulurum. | Open Subtitles | وبعدها أجد سببًا لإبقائكِ قريبة. |
Seni ait olduğun yerde tutmak için tasarlandı. | Open Subtitles | صُمّمَتْ لإبقائكِ حيث تنتمين |
Herkesi iyi beslediğin için sağ ol Jilly ama buradan sonrasını ben hallederim. | Open Subtitles | شكراً لإبقائكِ الجميع مغذى جيداً لكن أعتقد إنني سأتولى الأمور من هنا |
Hâlâ hayatta olmamın sebebi, her an arayacak olan merkez aradığında, pilotun için rotanın değişimini onaylamama ihtiyacın olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد لإبقائكِ على حياتي هو لكي أؤكد لطيارك التغييرات الطارئة على مسارنا عندما يتصل بنا مركز القيادة في أي دقيقة من الآن |
Beklettiğim için özür dilerim, Bayan Alcala. | Open Subtitles | أنا آسفة جدّاً لإبقائكِ تنتظرين، سيّدة (ألكالا). |
Beklettiğimiz için özür dileriz. | Open Subtitles | آسف لإبقائكِ تنتظرين |
Bak, söyleyeceğin şey Proctor'u kodese tıkmaya yetecek kadar büyükse seni bu işten uzak tutmak için elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | أنصتي، إذا ما بحوزتكِ مهمٌ لدرجة أن بإمكانهِ زجُ (براكتر) في السجن. فسأفعل كل ما بإستطاعتي، لإبقائكِ خارج الموضوع. |
- Seni bütün gece burada tuttuğum için özür dilerim, Abby. | Open Subtitles | آسفة لإبقائكِ هنا طوال الليل (آبي). |