Onu güvende tutmak için bir yere ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج إلى مكان لإبقائها آمنة به |
Onu güvende tutmak için elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | سأفعل كل ما في استطاعتي لإبقائها آمنة. |
Yani her şey Onu güvende tutmak içindi. | Open Subtitles | أعني، كل شيء لإبقائها آمنة. |
Narcisse'den kurtulana kadar, Onu korumak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | حتى نتخلص من نارسيس، سأفعل كل ما يلزم لإبقائها آمنة |
Onu korumak için yaptığım onca şeyden sonra kendini böyle bir tehlikeye attı. | Open Subtitles | أنها استطاعت وضع نفسها في خطر كذلك بعد أن عملت دون هوادة لإبقائها آمنة |
Onu korumak için de herşeyi yaparız. | Open Subtitles | ونود أن تفعل أي شيء لإبقائها آمنة. |