"لإحياء" - Translation from Arabic to Turkish

    • diriltmek için
        
    • yâd
        
    Bilim, hayal gücü ve inanmak ölüyü diriltmek için kullandığımız süper üçlü. TED العلم الجيد، الخيال، والتحلى بالإيمان هي التلاثي الذي نستخدمه لإحياء الموتى.
    Ve nadir de olsa, efsaneye göre o sular ölüleri diriltmek için de kullanılmış. Open Subtitles وقد روَت أسطورة أنّه في حالات نادرة اُستخدمَت تلك المياه لإحياء الموتى.
    Nazi Partisini diriltmek için her alandan gerekli kişiler. Open Subtitles في كل مجال من الضروري لإحياء الحزب النازي.
    Dualarınız ve yâd edişleriniz için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لدعواتكم جميعاً و لإحياء ذكرى موتاكم
    Hayatımın en kötü gününü yâd etmek için, hepinizin burada olmasından çok mesudum. Open Subtitles يسرّني تواجدكم جميعاً لإحياء أسوأ أيّام حياتي.
    Ölüyü diriltmek için EpiPen'in içine koydukları kimyasal vücuduma akın ediyor ve vücudum boşlukta ve ırksız. TED تندفع فى جسدي المادّة الكيميائيّة التي يضعونها في حقن الإبينفرين لإحياء الموتى، وأشعر أنّني بلا وزن، ومجرّد من أيّ عرق.
    Babam ölüleri diriltmek için garip kan hücreleri kullandı araştırma ekibinin cinayetlerini oğlunun üzerine yıktı. Open Subtitles أبي استخدم كوكتيل من صفائح الدم الغريبة لإحياء الموتى... ثم ألصق جرائم القتل التي إرتكبها... فريق البحث بابنه
    Ölü diriltmek için gerekli şeyleri sadece bu evde yaşayan kişiler tasdik edebilir. Open Subtitles .. هناك عناصر(أجزاء ) معينة لإحياء جثة التي شهدوا عليها سكناء هذا البيت
    Büyülü Orman'a döndüğümüzde anahtarı Rumple'ı diriltmek için kullanmış olabilir. Open Subtitles أعتقد أنّه استخدمه لإحياء (رامبل) حين كنّا في الغابة المسحورة
    Buraya geçmişi yâd etmeye gelmedim. Open Subtitles لستُ هنا لإحياء الماضي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more