"لإخْبارك" - Translation from Arabic to Turkish

• söylemeye
• söylemem
• söylemeliyim
• anlatmam
• söylemek için

Hafta sonu biraz dinlenebilesin diye seni burada tutacağımızı söylemeye gelmiştim.
جِئتُ لإخْبارك نحن سَنَبقيك هنا لعطلة نهاية الإسبوعِ، فقط للإرْتياَح بعض الشيء.

Aslında sersemin teki gibi davrandığımı söylemeye geldim.
فى الحقيقه انا0000000 أنا فقط جِئتُ لإخْبارك بأنّني كُنْتُ عار كبير.

Bana bir soruyla geldiğin zaman sana her şeyi söylemem mi gerekiyor?
هكذا يَجيءُ كُلَّ مَرَّةٍ أنت تَسْألُني سؤالاً، أَنا مُفتَرَضُ لإخْبارك كُلّ شيءِ؟

Tatlım, sana söylemem gereken birşey var.
عزيزتي هناك شيء أَحتاجُ لإخْبارك.

Sizinle tedaviye başladığımızdan beri çok daha iyi hissettiğimi söylemeliyim.
أَحتاجُ لإخْبارك أنى أَشْعرُ... بالراحة الكبيرة منذ بداية العلاج

Ve işte bu yüzden, sana Joanne'i anlatmam çok önemli.
ولِهذا هو المهم لي لإخْبارك حول جوان.

Maris ve ben sana söylemek için hazır olmanı bekliyorduk.
ماريس وأنا كُنْتُ أَنتظرُ لإخْبارك عندما شَعرتُ بأنّك كُنْتَ مستعدّ.

Ve kalbim onların gerçek olmadığını söylemeye dayanamadı.
وأنا ما كَانَ عِنْدي القلبُ لإخْبارك هو ما كَانَ حقيقيَ.

Buraya boşanmak istediğimi söylemeye geldim.
جِئتُ إلى هنا لإخْبارك بأنني أُريدُ الطلاق

Buraya sana birşey söylemeye gelmedim.
أنا لَمْ أَجيءْ هنا لإخْبارك أيّ شئِ.

Buraya bütün bu Randy ile olan şeylerin tamamen yanlış anlaşılma olduğunu söylemeye geldim.
أنا فقط جِئتُ هنا لإخْبارك الذي الشيء بأكمله بشبقِ، هو كَانَ كُلّ a خطأ ضخم. أوه، دونا.

İlk yeni mesaj. Linda,dinle, sana bir şey söylemem gerek.
ليندا،يَستمعُ، أَحتاجُ لإخْبارك شيءِ.

Dinle, Linda sana bir şey söylemem gerek.
إستمعْ، ليندا. . أَحتاجُ لإخْبارك شيءِ.

Sana söylemem gereken birşey var.
لدي شيءُ لإخْبارك به

Sana söylemem gereken birşey var.
عِنْدي شيءُ لإخْبارك.

Size bir şey söylemeliyim.
عِنْدي شيءُ لإخْبارك رجالِ.

Beni dinle. Sana bir şey söylemeliyim.
أَحتاجُ لإخْبارك شيءِ.

Size bir şey söylemeliyim...
أَحتاجُ لإخْبارك شيءِ...

Sana anlatmam gereken çok şey var.
ممتاز. هناك كثيراً أَحتاجُ لإخْبارك.

Uyuşturucu aldığımı söylemek için sana test yazmak zorunda değilim.
ليس من الضروري أن أَكْتبُ إختبارا لإخْبارك بأنّني آتعاطى المخدّراتَ.