"لإذابة" - Translation from Arabic to Turkish

• eritmek için
• eritip
• eritecek
• eritmeyi
• eritmesi

Bilim adamlarımız Bölüm Üç'te mahsur kaldığından iridyum alev lambalarını, donmuş kapıları eritmek için kullanıyorum.
وأنا استخدم مواقد لحام الايريديوم لإذابة الأبواب المجمدة لأن علمائي محاصرين داخل القطاع الثالث

Ve belki de bu ısı üretimi alt taraftaki buz parçasını eritmek için yeterli geliyordur.
والحراة المتولده ربما تكون كافيه لإذابة الجانب السفلى من طبقة الجليد

Sıcak suyla buzulun dibini eritip mağara açmak için bilimadamları iki gün yoğun bir biçimde çalışmak zorunda.
يستغرق العلماء يومين من العمل الشاق باستخدام الماء الساخن لإذابة كهف في أسفل الجبل الجليديّ

En kötü tahminler bile havanın buzu eritecek kadar ısınmayacağı yönünde.
وحتى أسوأ التنبؤات لا تقترح أنّ الهواء سيسخن بما يكفي لإذابة الجليد

Bu davayi çözerek, Komiser Buzdolabi'ni tamamen eritmeyi planliyorum.
أخطط لإذابة الجليديّة المستديمة عن طريق حل هذه القضيّة.

Buzu eritmesi yaklaşık 24 saat sürüyor.
سيستغرق الأمر حوالي 24 ساعة لإذابة الجليد

Bu kurşun eritmek için yeterli bir sıcaklık.
وهذه حرارة تكفي لإذابة الرصاص.

Bu sıcaklık iskeleti eritmek için yeterlidir.
حارقة بدرجة كافية لإذابة ! هذا الهيكل الداخلي

Bu durum buzu eritmek için gereken ısıyı üretir.
هذا يساعد بتوليد حرارة لإذابة الثلج

Bijonu eritmek için yetecek mi?
هل هذا كاف لإذابة البرغيّ ؟

Kaleleri eritip şehirleri yakmak için onları kullanırsanız farkınız kalmaz.
إذا كنت تستخدم لهم لإذابة القلاع وحرق المدن، أنت لست مختلفا.

Çelik kapıyı eritip siloyu sallamadan bir çıkış oluşturmak için kullanabiliriz.
يُمكننا إستخدامه لإذابة الجدار الفولاذي ومن ثمّ صنع مخرج بدون هزّ الصومعة.

Ama kaleleri eritip şehirleri yakmak için onları kullanırsanız farkınız kalmaz.
ابني عالماً مختلفاً عن العالم المُقرف الذي لم يعرفوا سواه. ولكن إذا استخدمتميهم لإذابة القلاع ولتحرقي المُدُن...

Ve Mercedes akşam eve geldiğinde köpeğimizi bakımlı eğitimli ve benden aldığı büyük,sevimli gözleriyle onun kalbindeki buzları eritecek.
و من ثم عندما تعود مرسيدس للمنزل الليلة سيكون مُستعد مُدرب و جاهز لإذابة قلبها مع عينين الكلب الجميلتان الكبيرتان التي حصل عليها مني

Bir buzu eritecek kadar sıcak.
ساخن بما يكفي لإذابة الجليد.

Bu davayı çözerek, Komiser Buzdolabı'nı tamamen eritmeyi planlıyorum.
أخطط لإذابة الجليديّة المستديمة عن طريق حل هذه القضيّة.

Bir de ayrışma sihiri, aynanın yüzeyini eritmesi için.
وحل أخر، لإذابة سطح المرآة.