"لإستجواب" - Translation from Arabic to Turkish

    • sorgulamak için
        
    • sorguya
        
    • sorgulama
        
    • sorgulamaya
        
    • sorgulaması için
        
    • ilâveten sorgulamak amacıyla
        
    • ı sorgulamak
        
    Birini sorgulamak için bir yer aradığınızda, boş ticari binalar çok uygun yerlerdir. Open Subtitles البنايات التجارية الفارغة مفيدة عندما تحتاج لمكان لإستجواب أحدهم
    Daha detaylı sorgulamak için Julia'yı çağırdığını duydum. Evet, Dr. Lambert cinayetinde şüpheli konumunda. Open Subtitles سَمعتُ بأنّك دَعوتَ جوليا في لإستجواب الأكثرِ.
    Demek istediğim, şu an personelimi sorguya çekmek için hiçte iyi bir zaman değil. Open Subtitles أقصد أن هذا ليس الوقت المناسب لإستجواب رجالي
    Wo Fat'i sorgulama fırsatı bulabildin mi? Open Subtitles حسناً , إذا .. مالأمر ؟ هل حصلت على فرصه لإستجواب ووفات ؟
    Buraya Blanche Barrow'u sorgulamaya geldim. Open Subtitles لقد أتيت هنا لإستجواب بلانش بارو
    Ehilliğimi sorgulaması için dedektif mi gönderdiniz? Open Subtitles ترسلين محققاً لإستجواب أهليتي ؟
    Sizi ilâveten sorgulamak amacıyla buralara sürüklediğim için üzgünüm, Bay de Winter. Bay Tabb'in dediğini duydunuz. Open Subtitles أنا أسف على إحضارك لإستجواب آخر " يا سيد "دى وينتر
    Bir daha ölü bir adamın hücre arkadaşını sorgulamak için 800 kilometre yol teptiğimizde benim arabamla gideceğiz. Open Subtitles المرة القادمة حين نضطر للقيادة مسافة 500 ميل لإستجواب سجين سابق سنأخذ سيارتي
    Şüpheliyi sorgulamak için izin istiyorum Teğmen. Open Subtitles أريد الإذن لإستجواب المشتبه به، أيها الملازم.
    Düşman muhariplerini sorgulamak için ajans tarafından kullanılan gizli bir yer. Open Subtitles إنه موقع غير معلوم تستخدمه الوكالة لإستجواب الأعداء
    Burayı boşaltman gerekecek Jim. Bu ikisini sorgulamak için buradayız. Open Subtitles ، " يجب أن تخرج من هنا يا " جيم نحن هنا لإستجواب هذان الأثنان
    Bay Flint'i sorgulamak için uygun bir yer olacağını söylemişti. Open Subtitles مصنع اقربائه القديم كمكان بديل "لإستجواب السيد "فلينت
    Onu sorgulamak için Piramit'in şirket merkezine götüreceğiz. Open Subtitles نحن سنأخذه إلى المقر الرئيسي الـ" بايرميند " لإستجواب أكبر
    - Onu sorguya alıyorlar. - Güzel. Hadi gidip konuşalım. Open Subtitles تم احضاره لإستجواب عظيم ، لنذهب للتحدث معه
    Plan çok basit, sen beni öldürüyorsun cehenneme profesörü sorguya gidiyorum formülü alıyorum ve beni geri getiroyrsunuz. Open Subtitles الخطة بسيطة ، تقتلونني ، أذهب إلى الجحيم لإستجواب الأستاذ أحصل على طريقة إعداد الترياق ومن ثم تُعيدوني إلى هُنا
    Bayan Keating, tanığı sorguya çekme fırsatınız olmadı ama müvekkilinizin önceki avukatı çekmişti. Open Subtitles -اهدأوا سيّدة (كيتينغ)، ليس لديك الفرصة لإستجواب الشاهدة لكنّ محامي مُوكّليكِ الأوّل فعل
    Onu, daha gelişmiş sorgulama için aşağıya "Özel Faaliyetler"e göndermek üzere izin alıyorum. Open Subtitles سأحصل على تصريح حتى يُرسل إلى قسم النشاطات الخاصة لإستجواب أشد درجة.
    Adaylarımı sorgulama iznini kim verdi? Open Subtitles من أعطاكي تصريحاً لإستجواب متدربيني؟
    Eğitimli bir ajanı sorgulamaya hazırlanıyorsanız en faydalı bilgi profesyonel değil kişisel olandır. Open Subtitles عندما تتجهز لإستجواب عميل سري مُدرب أكثر المعلومات المفيدة ليستالعملية... بل هي المعلومات الشخصية
    Kusura bakma ama buraya başka birisini sorgulamaya geldik. Open Subtitles معذرةً ولكننا هنا لإستجواب شخصٍ آخر
    LutherCorp, askeriyenin, kelimenin tam anlamıyla, teröristlerin zihnine girerek onları sorgulaması için geliştirmiş. Open Subtitles طورته (لوثر كورب) للجيش لإستجواب الإرهابيين... عن طريق الدخول إلى رؤوسهم... ، حرفياً
    Sizi ilâveten sorgulamak amacıyla buralara sürüklediğim için üzgünüm, Bay de Winter. Open Subtitles أنا أسف على إحضارك لإستجواب آخر " يا سيد "دى وينتر
    Bilmiyoruz ama İHA pilotu Teğmen Tanner'ı sorgulamak üzere elçiliğe gidiyoruz. Open Subtitles لا نعلم ذلك، ولكنا في طريقنا للسفارة لإستجواب قائد الطائرة الآلية الملازم تانر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more