Gençliğimi geri almak için herşeyi yapardım. | Open Subtitles | لإستعادة شبابي ، سوف أفعل أي شيئ في الدنيا عدا |
İşini geri almak için yapabileceğin birşey yok mu? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء يمكنك فعله لإستعادة وظيفتك؟ |
Bu virüslü sürücüleri 36. ve 5. cadde kesişimindeki Blank'in Disk KURTARMA dükkanına götür. | Open Subtitles | وأن تأخذ هذه الأقراص المعطوبة لإستعادة الأقراص الفارغة فى تقاطع الشارع السادس والثلاثين مع الخامس |
Altını geri almanın tek yolu tüm binayı, tüm durumu içeriyor. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لإستعادة الذهب هو بإحتواء المكان كله، الموقع بأكمله. |
Şimdi huzuru ve düzeni yeniden sağlamak için daha insaflı tedbirler yayınlıyorum. | Open Subtitles | و الآن، لإستعادة النظام والهدوء سريعا سأصدر تدابير أكثر رحمة |
Buraya eski işimi geri almaya gelmedim. | Open Subtitles | يا إلهي أنظري أنا لست هنا لإستعادة وظيفتي القديمه |
İtibarınızı geri kazanmanın en kesin yolu ise... uzunzamandırbeklediğinizşeyi elde etmektir. | Open Subtitles | ولكن أكثر طريقة مؤكدة .. لإستعادة الكرامة هو الحصول على ما كنت تنتظره .. |
O anda, anneni geri almak için her şeyi verebilirdim. | Open Subtitles | في تلك اللحظة، كُنت ساضحي بأيّ شئ لإستعادة أُمّك. |
savaşmaya devam etti, kasabayı geri almak için herkesi biraraya getirmeyi denedi. | Open Subtitles | لقد استمرَّ بالقتال، ليجعل الجميع يقفون بجانبه لإستعادة المدينة |
Paketi geri almak için elimizden geleni yapmamızı söyledi. | Open Subtitles | هو قال بأنّنا يجب أن نفعل ما بمقدورنا لإستعادة الرزمة. |
Banka parayı geri almak için ödül koydu. | Open Subtitles | هذه المكافأة التي وضعها المصرف لإستعادة النقود |
O halde resimlerimi geri almak için daha iyi bir yol düşünmelisin. | Open Subtitles | إذاً يجب أن تفكر بطريقة أخرى لإستعادة صورتي |
Nükleer savaş başlığının bulunup getirilmesi için Vickery'den bir KURTARMA ekibinin gönderilmesini sağlayayım. | Open Subtitles | حسناً, سأتأكد أن ترسل "فيكارى" فريقاً لإستعادة الرأس النووى |
Sürücü KURTARMA sistemi. | Open Subtitles | إنهُ نظام لإستعادة الأقراص الصلبة |
Kompozisyonumu geri almanın bir yolu var mı, bakar mısın? | Open Subtitles | هل يمكن أن تبحث عن أي طريقة لإستعادة خطابي؟ |
- Şanslısınız. Biyolojik saatlerini yeniden kurmak bir günlerini alacak. | Open Subtitles | سيستغرقون يوماً لإستعادة طبيعتهم الحيوية |
Bakın, burayı geri almaya gelseydik sayımız çok daha fazla olurdu, siz de biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنظر إذا كنا قد أتينا لإستعادة هذا المكان كان سيكون هناك الكثير منا وأنت تعرف ذلك |
Bunun kaybettiğimiz insanlığı geri kazanmanın tek yolu olduğunu düşündük. | Open Subtitles | إعتقدنا أنها الطريقة الوحيدة لإستعادة البشرية التي فقدناها |
Oğlumu geri almam için bana yardım eden tek kişi o. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي كانت ستساعدني لإستعادة إبني ملازم |
Kızımı geri almamın tek yolu bu. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة لإستعادة ابنتي |
Bu gece tüm erkekler onun kadar iyi görünseydi seksi geri getirme planımın başarılı olacağından emindim. | Open Subtitles | إذا بدا كل الشباب بصورة جيدة مثله هذه الليلة فسأكون واثقة من نجاح خطتي لإستعادة الإثارة. |
O günden beri gizli gizli o parayı geri kazanmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | منذ ذاك الحين و انا في مهمة سرية لإستعادة ذاك المال |
Kurşunu çıkarmak için parmaklarını kurbanın omuz yarasına sokmuş. Hepsi kendini kurtarmak için. | Open Subtitles | لقد حشر أصابعه في جرح كتف الضحية لإستعادة الرصاصة |
Ve bizim bu ilişkiye umudu geri kazanmak ve yansıtmak için ihtiyacımız var. | TED | ونحن نحتاج تلك العلاقة لتنعكس علينا، لإستعادة الأمل. |
Babanızın parasını geri alabilmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | حسناً، إسمعي، سأفعل جلّ ما بوسعي لإستعادة أموال والدكِ |
Robb, Kıştepesi'ni tekrar almak için adamlarını göndermiştir. | Open Subtitles | روب قد يكون قد أرسل رجاله لإستعادة"وينترفيل" حاليًا |