Gelip seni dışarı çıkaracağım, tatlım. | Open Subtitles | سوف آتي لإصطحابكِ لكي نخرج سوياً، على حسابي. |
Geçen gün hoş arabasıyla seni alan adam. | Open Subtitles | .الرجل الذي كان لديه سياره جميله وأتى لإصطحابكِ مؤخراً |
Anneni ara, seni gelip alsınlar. | Open Subtitles | إتصلي بوالدتك، وإطلبي منها القدوم لإصطحابكِ. |
Bulunduğun yeri söyle, gelip seni alayım. | Open Subtitles | أعطني تقاطع الشارعين عندكِ، سآتي لإصطحابكِ. |
Hemen gitmemiz gerekti de. seni hastaneye götürecek vaktim yok. | Open Subtitles | لأنّ علينا الذهاب بسرعة، وليس لديّ وقت لإصطحابكِ للمُستشفى. |
Akşam yemeği için seni almamı söylememiş miydin? | Open Subtitles | حسناً، قلتِ لي أن آتِ لإصطحابكِ العشاء؟ |
- Sana, pistte seni Bauer'in beklediği yere götürmek üzere bir helikopterin hazırlandığını söylememi istedi. | Open Subtitles | طلب منّي إخباركِ أنّ مروحية جاهزة في المهبط لإصطحابكِ إلى أين ينتظركِ (باور). |
Çarşamba günü gelip seni alırım. | Open Subtitles | سأحضر لإصطحابكِ يوم الأربعاء |
Hayes, seni almamız için bizi gönderdi. | Open Subtitles | لقد أرسلنا (هايز) لإصطحابكِ. |