Kurbanın evinin arka çıkışında yeni lastik izleri bulmuşlardı. | Open Subtitles | لقد وجدوا في التراب أثار حديثة لإطارات أمام الباب الخلفي لمنزل الضحية |
Herhangi bir lastik izi göremiyorum fakat kurban veya failin herkesin kullandığı giriş çıkış yollarından farklı bir yol kullandıklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لا أرى آثار لإطارات لكني أنشئت مسار نهج عام والذي أعتقد أنه يتجنب المخارج والمداخل المرجحة استخدمتها الضحيه أو المعتدي عليها |
Polisler, şurada yeni lastik izleri bulmuş. | Open Subtitles | الشرطة عثرت على مسارات جديدة لإطارات سيارة هناك. |
Su geçirmez. Otomobil lastikleri için ideal. | Open Subtitles | مستوى عال من الإلتزام إنها مثالية لإطارات السيارات |
Ama bunu, Kamyon lastikleri için Jack Martin'e mutlaka ödemem gerekir. | Open Subtitles | والآن، هذه الفاتورة. يجب أن أدفع لـ(جاك مارتن) لإطارات العجل تلك، زوجته مريضة. |
Yine de yeni lastik lâzım, bunlar kabak. | Open Subtitles | ما زلت بحاجة لإطارات جديدة فهذه مهترأة |