"لإعطائي" - Translation from Arabic to Turkish

    • verdiğin için
        
    • verecek
        
    • vermeye
        
    • vermek için
        
    • verdiğiniz için
        
    • vermen için
        
    • unutmadığın için
        
    Frank, bana hayatımın fırsatını verdiğin için teşekkür etmek istiyorum. Neyse. Open Subtitles فرانك، أنا أود أن أشكرك لإعطائي فرصة العمر
    Bana ikinci bir şans verdiğin için teşekkür etmek istiyordum. Open Subtitles فقط أردت أن أقول شكراً لإعطائي فرصة ثانية
    Senin hiçbir zaman, bana verecek paran olmadı. Open Subtitles إنها ليست كمؤخرتك اللعينة أنتي ليس لديك أي مال لإعطائي
    Ve tüm bunlar için harcanan emek, aşırı yatırım üzerine bana ders vermeye mi hazırlanıyorsun? Open Subtitles وبكل ما في ذلك من خطر فأنتَ على إستعداد لإعطائي محاضرة عن العاطفة المفرطة؟
    Bu kadar yolu iyi haberler vermek için getirtmedin herhalde. Open Subtitles أنت ما كان عندك أجيء كلّ هذا الطريق لإعطائي أخبار جيدة.
    Beni yataktan kaldırıp bu haberi verdiğiniz için teşekkürler. Open Subtitles شكرا لإبعادني عن السرير لإعطائي الأخبار.
    İkinci bir şans vermen için en azından bunu yapabilirim. Open Subtitles هذا هو أقل ما يمكنني فعله لإعطائي فرصة أخري
    Yani, ölen cadının ikinci elleri ve beni beslemeyi ...unutmadığın için minnettardıım, ama öylece gülümseyip ...silip süpüreceğimi mi sandın? Open Subtitles إنّي ممتنة لإعطائي ثوب ساحرتك الميّتة ولتذكرك أن تطعمني لكن أظننتني حقًّا سأتبسّم وأتناول الطعام؟
    Üşüdüğüm zaman montunu verdiğin için sağ ol. Open Subtitles وشكراً لإعطائي معطفك عندما كنت أشعر بالبرد
    Aslında üzgün olduğum konu bu değildi ama moralimi bozacak başka bir sebep verdiğin için teşekkürler. Open Subtitles في واقع ذلك ليس سبب إستيائي، لكن شكراً لك لإعطائي شيء آخر ليجعلني مكتئباً.
    Öncelikle bana bu işte büyük bir şans verdiğin için teşekkürler. Open Subtitles أولاً، أريد شكرك لإعطائي فرصة في هذا العمل
    Bana bir şans daha verdiğin için teşekkür ederim canım Open Subtitles شكرا لك عزيزتي لإعطائي فرصة أخرى
    Şimdi ilk test bitti şimdi Alicia bana iki saniye vokal solo verecek. Open Subtitles الآن الإختبار الأول إنتهى سأحتاج أليسيا لإعطائي عزف صوتي ثاني منفرد هاهو
    Emeğim için bana bahşiş verecek kadar nazikti. Open Subtitles كان كريم بما يكفي لإعطائي نصائح عن الهنّدمة
    Bana istediğim herşeyi verecek kadar gücün var yani... Open Subtitles ... أنت قلت أنك تملك القوة لإعطائي اى شئ أريده
    Lanet olsun, dostum, ben ona bir çağrı atmak zorundayım... bence ara vermeye gerek yok! Open Subtitles اللعنة يا رجل ، هل علي إعطاؤك دعوة ؟ إضربني لا داعي لإعطائي أية دعوة
    Bana Noel hediyesi vermeye geldiysen bana vermeyi planladığın tüm bıçak ve işkence aletleri sende kalabilir. Open Subtitles إن جئت لإعطائي هدية عيد الميلاد فاحتفظ بالسكّين أو آداة التعذيب التي تنوي إهدائي إيّاها.
    Ben de resepsiyona gittim, alaycı herifin teki bana yatma izni vermek için üst katı aradı. Open Subtitles ذهبت إلى المكتب الإستقبال لأجد رجلا يحدق إلي يتّصل بالطابق العلوي لإعطائي الإذن لأحضى بمضاجعة
    Bana doğum günü hediyesi vermek için mi buraya geldin? Open Subtitles أتيت هنا لإعطائي هدية عيد ميلاد؟
    Bana bu kadar çok değer verdiğiniz için size çok teşekkür ederim. Open Subtitles شكرآ لإعطائي المزيد من النصائح وهذا كثير منك
    Confessor bana bir şans daha verdiğiniz için teşekkür ederim. Open Subtitles أيتها المؤمنة شكرا لك لإعطائي فرصة ثانية
    bana lanet biletleri vermen için beş saniyen var desem? Open Subtitles حسناً، لديك مهلة 5 ثوانٍ لإعطائي بطاقاتي اللعينة، مفهوم؟
    Yani, ölen cadının ikinci elleri ve beni beslemeyi ...unutmadığın için minnettardıım, ama öylece gülümseyip ...silip süpüreceğimi mi sandın? Open Subtitles إنّي ممتنة لإعطائي ثوب ساحرتك الميّتة ولتذكرك أن تطعمني لكن أظننتني حقًّا سأتبسّم وأتناول الطعام؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more