Eski bir Donanma gemisini, batırmak için hazırlıyorlarmış. - Ne? | Open Subtitles | وكانوا مستعدّين نوعاً ما لإغراق سفينة قديمة تابعة لسلاح البحرية |
Cuginiyi batırmak için kullanılan beton portekiz çimentosu yerine | Open Subtitles | الاسمنت المسلح المستخدم لإغراق كوجيني مشكل من المادة أ الرماد |
Bence burası fareleri boğmak için bir sidik kovası. | Open Subtitles | أنا أفكر فيه على إنه مستنقع. لإغراق الفئران. |
Biliyor musun bu harbiden insanları boğmak için tasarlandı. | Open Subtitles | أتعرفين... هذا صُمّمَ خصيصاً لإغراق الناس. |
Everest Dağı'nı batırmaya yetecek kadar derin ve hâlâ yeni su altındaki zirvesinin üstünde 2.1 kilometre su var. | TED | هذا عمقٌ كافٍ لإغراق جبل إيفرست وإبقاء أكثر 2.1 كيلومترًا من الماء فوق قمته المغمورة حديثًا. |
Diyorum ki tekneyi batırmayı ve, bunun için Justin'i suçlatmayı planlamıştı. | Open Subtitles | أنا أقول بأنها خططت لإغراق القارب خططت بأن يقع اللوم على جاستن |
- Tam da gemi batırmalık bir gün değil mi? | Open Subtitles | ياله من يوم لإغراق السفينة، أليس كذلك؟ |
Liman Koyu Katili onları çantasında ağırlık olsun diye taşıyormuş. | Open Subtitles | استخدمها سفّاح مرفأ الخليج كثقل لإغراق أكياسه |
O İspanyol'u batırmak için burada yeterince biramız var! | Open Subtitles | هناك ما يكفي من الجعة في هذا المنزل لإغراق الإسبان |
Savunma Bakanlığı'ndan Fiji'yi batırmak için yapılan komployu araştırmak için izin almaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول جعل وزارة الدفاع السماح لي 'في اللجوء الى مكيدة لإغراق 'فيجي. |
Savunma Bakanlığı'ndan Fiji'yi batırmak için yapılan komployu araştırmak için izin almaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول جعل وزارة الدفاع السماح لي 'في اللجوء الى مكيدة لإغراق 'فيجي. |
"Kurbanlarımı batırmak için kullandığım taşların..." "...beni de batırması an meselesi." | Open Subtitles | "الصخور التي استخدمتُها لإغراق ضحاياي، قد تغرقني أنا أيضاً بالنهاية" |
Tüm Büyük Britanya Adası'nı okyanusa batırmak için seve seve yardım eli uzatırım. | Open Subtitles | أنا أقدم يدي بسرور لإغراق جزيرة "بريطانيا" العظمى في المحيط |
Bayan Harwich, neden kızınızı boğmak zorundaydınız? | Open Subtitles | سيدة (هاردويك) , لماذا كنتِ مضطرة لإغراق ابنتكِ؟ |
"Pentagon Birleşik Devletlerin abluka kapsamında Küba'ya gitmekte olan ve durup aranmayı reddeden tüm Komünist Blok ülkelerin gemilerini batırmaya hazır olduğunu ifade ediyor. | Open Subtitles | وزارة الدفاع تصرح أن الولايات" المتحدة على إستعداد لإغراق جميع سفن الكتلة الشيوعية المتوجهة لكوبا والتي ترفض التوقف والخضوع للتفتيش تطبيقًا للحصار |
Bu gemiyi batırmaya hazırlanın! | Open Subtitles | يستعدّ لإغراق هذا المركب! |
Eğer savaş durumu olursa deniz altılarını kullanarak İngiliz Donanmasını batırmayı düşünüyorlar yolcu gemilerini bile. | Open Subtitles | تعني أنه في حالت الحرب، يشاركون بإستخدام غواصاتهم لإغراق السفن البريطانية، مع سفن نقل الركاب |
Onlar gemiyi batırmayı planlıyor. | Open Subtitles | السفينة لإغراق يخططون |
- Tam da gemi batırmalık bir gün değil mi? | Open Subtitles | ياله من يوم لإغراق السفينة، أليس كذلك؟ |
Liman Koyu Katili onları çantasında ağırlık olsun diye taşıyormuş. | Open Subtitles | استخدمها سفّاح مرفأ الخليج كثقل لإغراق أكياسه |