Sürekli suçlayacak birini arıyorum fakat tek görebildiğim Dave'in şapşal gülüşü. | Open Subtitles | أظل أبحث عن شخص لإلقاء اللوم عليه ، ولكن كل ما أراه هو ابتسامة ديف الكبيرة |
Şimdi de sen suçlayacak birisini mi arıyorsun? | Open Subtitles | والآن انت تبحث عن شخص آخر لإلقاء اللوم عليه؟ |
Şu an suçlayacak birilerini arıyorsun. | Open Subtitles | أنت تبحثين عن شخص لإلقاء اللوم عليه حالياً |
Vampirlerin efendileri bu durumdan ötürü suçlanacak birine gereksinim duymuşlar. | Open Subtitles | مصاصو الدماء الملوك كانوا بحاجة لإلقاء اللوم على شخص ما لأجل الموقف |
Başka suçlanacak kimse olmadığı için kendini suçluyorsun. | Open Subtitles | أنت تلوم نفسك لأنه ليس هناك شخص آخر لإلقاء اللوم عليه |
Seni suçlamanın bir yolu olsa şimdiye çoktan yapmaz mıydım sanıyorsun? | Open Subtitles | إن كانت هناك طريقة لإلقاء اللوم عليك, ألا تظنين أنني كنت لأفعل ذلك؟ |
- Bu da seni o nu asan ve sahte bir intihar notu yazan kişi olarak suçlamak için yeterde artar. | Open Subtitles | نعم، ربما تكون حجة قوية لإلقاء اللوم عليك على أنك الشخص الذي شنقه ووضع رسالة إنتحار مزيفة |
Siz de tahmin edersiniz, Bayan Borden, polisin üstünde bu korkunç suçun failini ortağa çıkarması ve bir suçlu bulması için, büyük bir baskı var. | Open Subtitles | تحت قدر كبير من الضغط للقبض على أحدهم لإلقاء اللوم عليه |
Şerif Yardımcısı Kraft Evan Lee Hartley'i bulamadı ve suçlayacak birini arıyor. | Open Subtitles | نائب كرافت لم تجد ايفان لي هارتلي وتبحث لشخص لإلقاء اللوم. |
Hayır. FBI suçlayacak birini, bir şeyi arıyordu. | Open Subtitles | لا، لقد كان مكتب التحقيقات يبحث عن أي شيء لإلقاء اللوم عليه، أي شخص |
Bu adam sevdiği kadını kaybetti ve suçlayacak birini aradı. | Open Subtitles | هذا رجل فقد المرأة التي أحب و احتاج شخصاً لإلقاء اللوم عليه |
Bu kurbanı suçlamaktır ve bununpek çok nedeni vardır. Fakat bunlardan biri, bizim bütün bilişsel yapımızın kurbanı suçlayacak şekilde kurulu olmasıdır. | TED | هذا هو إلقاء اللوم على الضحية، وهناك أسباب عديدة لذلك، لكن واحد منهم هو أن بنيتنا المعرفية بأكملها مصممة لإلقاء اللوم على الضحية. |
suçlayacak birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج إلى شخص لإلقاء اللوم عليه. |
Belki de suçlayacak birini arıyordur. | Open Subtitles | ربّما إحتاج شخصاً لإلقاء اللوم عليه. |
suçlayacak sadece kendim kalırım? | Open Subtitles | بأنه لدي نفسي لإلقاء اللوم عليه ؟ |
suçlanacak kişi siz değilsiniz tabii ama sizi uyarmalıyım bir piskolojij sağlık çalışanının hastasıyla uygunsuz dostluk kurmaktan suçlu bulunmasına neden olabilirsiniz özellikle gelişimsel problemler yaşayan bir hastayla. | Open Subtitles | ليس ذلك كنت لإلقاء اللوم في أي حال من الأحوال، ولكن أود أن أبلغكم أنه ينبغي على الدولة العاملين في مجال الصحة النفسية |
Ama suçlanacak başka biri yok. | Open Subtitles | لكن , لا يوجد أحد آخر لإلقاء اللوم عليه |
Harken'ın nasıl düşüneceğini biliyorum. - Seni suçlamanın bir yolunu bulacak. | Open Subtitles | -سيجد طريقة لإلقاء اللوم عليكِ، أتصغين إليّ؟ |
Charlie, Marcy, birbirinizi suçlamanın ne yeri ne de zamanı. | Open Subtitles | (تشارلي), (مارسي), هذا ليس الوقت ولا المكان المناسب لإلقاء اللوم |
Aradığınız bu mu? Onu suçlamak için bir bahane mi? | Open Subtitles | أهذا ما تبحثين عنه , و سيلة لإلقاء اللوم عليه ؟ |
İnsanlar kızmaya başlarsa suçlamak için birisini ararlar öyle birisi ki; güçlerinin yetebileceği. | Open Subtitles | وعندما ينزعج الناس، فإنّهم يبدأون بالبحث عن شخص لإلقاء اللوم عليه، شخص يمكنهم الإطاحة به |