"لإيذائك" - Translation from Arabic to Turkish

• incitecek
• zarar vermek
• incitmek için
• zarar vermeye
• yakmak
• seni incitmeye

Seni incitecek hiçbir şey yapmayacağımı bilmelisin.
أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ بأنَّ أنا مَا أعْمَلُ أيّ شئ لإيذائك.

Seni incitecek bir şey yapmam.
أنا لن أفعل شيئاً أبداً لإيذائك

Lütfen, oğluna da söyledim, size zarar vermek için gelmedim.
رجاء لقد أخبرت إبنك بالفعل أنا لست هنا لإيذائك

Kolumu bırak Ethan! Bunu sana zarar vermek için yapmıyorum.
دعك من ذراعي يا إيثان لم أفعل هذا لإيذائك

Bazı insanların sizi incitmek için silaha ihtiyacı yoktur.
بعض الأشخاص ليسوا بحاجةٍ إلى سلاحٍ لإيذائك

Seni incitmek için yoldan çekildi. Özellikle medyada.
لقد ابتعد وأخذ طريقاً لإيذائك خصوصاً في الصحافة

Korktuğunu biliyorum, ama buraya sana zarar vermeye gelmedik.
نعلم أنكى خائفه , لكننا لسنا هنا لإيذائك

Sorun değil, canını yakmak için gelmedim.
لا بأس لست هنا لإيذائك

Bu seni incitmeye başlamadan önce, benimle konuşmak için son şansın.
هذه اخر فرصة لك لتخبرني بما لديك وإلا سأضطر لإيذائك

-Clarissa seni incitecek hiçbir şey yapmam.
-كلاريسا" "، يستحيل أن أفعل أي شيء لإيذائك.

Seni incitecek hiç bir şey yapmayız.
ما كنا لنفعل شيئاً لإيذائك

Onu incitecek hiç bir şey yapamam.
لن افعل شيئا مطلقا لإيذائك

Seni incitecek bir şey yapmam.
لن افعل شيئاً لإيذائك

Seni incitecek bir şey yapmam.
لم أكن لأفعل أي شيء لإيذائك

Her ne kadar burada olmamızın sebebi size zarar vermek, öldürmek gibi görünse de, sizi temin ederim ki, bu en kötü senaryo.
كما يبدو بأننا هنا لإيذائك, لقتلك أنا أضمن لك كلاكما

Sana zarar vermek için plan kuranlara karşı.
ضدّ أولئك الذين يتآمرون لإيذائك.

Sana daha da fazla zarar vermek istemiyorum.
أنا لا أُريد أن أضطر لإيذائك أكثر

Sadece sizi incitmek için öyle söylüyordum.
أنا كُنْتُ فقط أَقُولُ ذلك... ... لإيذائك.

Ne seni ne de babanı incitmek için gelmedim.
تراجع لست هنا لإيذائك أو إيذاء والدك

Isabelle, seni incitmek için burada değilim.
ايزابيل , انا لست هنا لإيذائك

Sana zarar vermeye gelmedim, sana yardım etmeye geldim.
أنا لَمْ آتي لإيذائك. جِئتُ لمُسَاعَدَتك.

Bunu yapacak kapasitesi var. Sana zarar vermeye çalışmıyordu.
إنه يمتلك القدرة لم يكن يسعى لإيذائك

Canını öyle kötü yakmak zorunda kalmak istemiyorum.
لا أريد أن أضطر لإيذائك كثيرا

Buraya seni incitmeye gelmedik.
لم نأت هنا لإيذائك