"لإيقاظه" - Translation from Arabic to Turkish

• uyandırmak için
• uyandırmaya
• onu uyandırdığım için
• onu uyandıralım

Solunum yavaşladığı için beyin vücudun ölmekte olduğunu düşünüp uyandırmak için elektrik sinyalleri gönderir.
تسقط معدلات التنفس، فيظن المخ أن الجسد يموت لذا فيرسل نبضات لإيقاظه

Bir gece uyandırmak için suratına sağlam bir yumruk atmıştı.
وليلة واحدة، انها حرفيا لكمة له في مواجهة لإيقاظه.

Daleklerin bu şeyi uyandırmak için içine bir şey koymaları gerekiyorsa...
لكن لو أن لدى الدليك شئ بداخل ... هذا الشئ، يحتاجون لإيقاظه

Veda edebilmeniz için elimizden geleni yapıp, uyandırmaya çalışacağız.
سنفعل ما بوسعنا لإيقاظه حتى يتسنّى لكم توديعه

Onu uyandırmaya gidelim.
دعنا نذهب لإيقاظه.

Cep telefonunu açıp öğlen ikide onu uyandırdığım için sinirlenen çocuk mu?
أهو ذلك الرجل الذي أجاب هاتفكِ، وجُنّ عليّ لإيقاظه الثانية ظهراً؟

Hadi, onu uyandıralım ve onu sevdiğimizi söyleyelim.
نحن لم نخبره بما فيه الكفاية تعال.دعنا نذهب لإيقاظه وإخباره باننا نحبه

Onu uyandırmak için o verilere ihtiyacımız var.
نحتاج لبثّ الكاميرات تلك لإيقاظه.

Onu uyandırmak için Kızılderili kabile dansı yapabiliriz Sheila Anne.
يمكننا أن القيام برقصة الأمريكان الأصليين (القبلية لإيقاظه ، ماما (شيلا

Onu uyandırmaya geldiğimizde bu şekilde bulduk.
-لقد أتينا لإيقاظه.

Onu uyandırmaya girdim.
{\pos(192,220)} حسناً، ذهبتُ لإيقاظه.

Dün gece onu uyandırdığım için Charlie'den nutuk yedim.
(تشارلي) وبخني ليلة أمس لإيقاظه

Gidip onu uyandıralım!
-دعونا نذهب لإيقاظه .