"لئيمة" - Translation from Arabic to Turkish

• kaba
• acımasız
• kötüsün
• zalim
• adi
• Kabalık
• kabasın
• Kötü
• zalimsin
• huysuz
• fenasın
• Vasat

Arkadaşlarım güldü, ama kaba olmak istemedim, o yüzden onunla dolaba girdim.
اصدقائي ضحكوا لكن لم ارد ان اكون لئيمة لذا ذهبت للخزانة معه

Önceden eğlenceli ve neşeli olan konuşmalar kaba ve utanç verici bir hâl alır.
المحادثات الممتعة المرحة تصبح لئيمة ومحرجة.

Miss Dobie Kuzen Joe her geldiğinde sinirli ve acımasız oluyor.
لأنه وبصراحة فإن آنسة دوبي تكون لئيمة ونزقة كل مرة يكون فيها ابن العم جو في المنزل

kötüsün. Kötü, Kötü, Kötü. kötüsün işte.
لئيمة , لئيمة , لئيمة , لئيمة أنت فقط لئيمة

zalim olmakta ne zaman bu kadar becerikli oldun?
كيف تستطيعن أن تكوني لئيمة لهذه الدرجة ؟

Çok adi ve acımasızdım ve yaptıklarımı yapmamalıydım.
لقد كنت لئيمة وقاسية وما كان عليّ فعل ما فعلتُه

- Özür dilerim, Kabalık etmek istemedim. Kabalık değil, sadece gerçek bu.
آسفة، لم أقصد أن أكون لئيمة فهذا ليس خبثاً، إنها الحقيقة فحسب.

Laurie, kardeşine karşı kabasın ve fakültede çakıyorsun.
لوري انت لئيمة مع اخوك واخفقتي في الجامعة.

Evet ailen bana kaba olmam için para ödüyor.
أجل . هذا ما يدفعه لي والداك لفعله لأن أكون لئيمة

- Ama sana işkence ediyor. Bu durumda kaba olmak bir talep sayılabilir.
ولكنه كان يُعذبكِ ، وأن تكوني لئيمة لهو أمر مثير إنه كما لو أن شخص ما فقد وزن زائد

Evli olmamız sana böyle kaba davranma hakkını vermez.
فقط لأننا متزوجان, هذا لا يعني أن لكِ الحق لتكوني لئيمة معي

kaba şeyler söylüyorum ama pek keyif almıyorum.
انا اقول امورا لئيمة لكنني لا اشعر بالسعادة

Ona kaba davrandığım da bile bana karşı kibardı onun da benden hoşlandığını düşündüm.
كان لطيفاً معي رغم أنّي كنت لئيمة معه لذا ظننتُ انّه ربّما يكون مُعجباً بي أيضاً

Alt üst oldum. Çünkü o cadı çok acımasız.
أنا منزعج جدّاً، لأنّ تلك الساحرة لئيمة.

Winifred teyzeyi, acımasız olmadığını söyleyen Wade'le tanıştırdın da bizimle neden tanıştırmadın?
... لماذاجعلتيوايديقابلالخالةوينفير ... الذيقالبأنهاليست لئيمة و ليس أنا وجويل من قال ذلك

Çok acımasız. Çirkin. Hiçbir şeyini vermiyor!
انها لئيمة وبشعة ولا تشاركنى بأغراضها

Vücudun tuhaflaştığından bu yana çok kötüsün.
أنتِ لئيمة جداً ًمنذ أن أصبحَ جسدكِ غريبا.

Bana karşı çok zalim ve hükmedici olmuştu. Ben... Ben onun etrafında olmaya dayanamıyordum artık.
باتت لئيمة للغاية ومهووسة بإمتلاكي لم أطق أن أمكث معها لوقت طويل

Çilli suratlı, kızıl kafalı adi cadı.
لئيمة ، عجوزة ، صهباء ، ذات النمش ، سـاحرة

Kabalık etmek için söylemiyorum ancak vazgeçmeye karar verirseniz, piyanonuzu satın almayı çok isterim.
لا اقول هذا لأكون لئيمة ولكن إذا قررت أن تستسلم فسارغب أن اشتري البيانو الذي تملكه

Çok kabasın. Tanrım, senden nefret ediyorum.
انتى لئيمة للغاية، يالهى، انا اكرهك

Gereksiz bir şekilde bana Kötü davranmadığın zamanlarda senden hoşlanıyorum.
أنتِ تروقين ليّ وقتما لا تكونين لئيمة معي بدون داع

Sen de onun kadar zalimsin.
أنت لئيمة مثله.

Ben huysuz değilim. 14 yaşımdan beri temizlik yapıyorum.
لست لئيمة لقد كنت عبدة منذ كنت في الـ14 من عمري

Fiona, ne fenasın.
(فيونا) أنتِ لئيمة.