Bu geziye çıkmasına razı olmam için beni ikna ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لااستطيع تصديق انى تركتك تحدثنى على سفرها الى هذة الرحلة |
O şeyin bir erkek arkadaşı olduğuna hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | اووف مازلت لااستطيع تصديق لذاك الشيء حبيب |
Bu yaptığın şeye inanamıyorum. Yapacağını da düşünemiyorum. | Open Subtitles | -انا لااستطيع تصديق ماتفعله ولاانت على مااعتقد |
Afrodizyak etkiliymiş. İnanamıyorum. | Open Subtitles | هي مثيره جنسيا , لااستطيع تصديق ذلك |
Tanrım. Buna inanamıyorum. | Open Subtitles | يالهي لااستطيع تصديق هذا |