"لابأس به" - Translation from Arabic to Turkish

• idare
• Sorun yok
• fena değil

Ev sahibi geldi. 1 aylık kira bir süre daha idare edermiş.
مالك العقار مرّ علينا، لقد قال إيجار شهر واحد سيكون لابأس به.

Ev de idare ederdi. Ne var ki Buckingham Sarayı kadar büyük değildi.
المنزل كان لابأس به ايضا ولكنه لم يكن باتساع قصر باكينجهام

Anneni iş arkadaşım olarak görüyorum. Onda Sorun yok.
أعني, أستطيع أن أرى أمكِ زميله لي وهذا لابأس به

Bizimle konuşmakta Sorun yok. Ama bizimle yemek yemek başka şey.
الحديث معنا لابأس به لكن الأكل معنا أمر اخر

Evet ama daha güvenli. Yemekler de fena değil. - Ne bu?
كلا، لكنهُ أكثر أماناً والطعام لابأس به

Güzel mekan. fena değil.
ملهى جيد، لابأس به.

- İdare ederdi. - İdare mi ederdi?
لقد كان الأمر لابأس به لابأس ؟

İdare eder de, kızlara göre herhalde, değil mi?
لابأس به إنهُ معشوق النساء، أليس كذلك؟

Oldukça iyi. İdare eder.
جيد جداً، لابأس به

Bir iki yıl. Eşim Marina buradan nefret ediyor fakat bence idare eder.
(سنة ولربما سنتين، زوجتي (مارينا" ."تكره المنزل لكن لابأس به حسبما أعتقد

İdare ediyorum.
لابأس به

Sorun yok. Hayır. Görünmüyor bile, yemin ederim.
ـ لقد خربتيه ـ إنه لابأس به البقعة لن تٌرى أقسم لك

Tamam, ben de o zaman eve gider yalnız kalırım. Sorun yok yani.
حسناً، سأذهب للمنزل وأكون وحيداً فقط وهذا لابأس به

Hayır, Sorun yok. Belki bir şey alır.
كلا، كلا، لابأس به فقد يبتاع شيئاً

Kaşlara kadar bir Sorun yok.
حسنا، لابأس به حتى الى الحاجبين.

Bu arada benim için hiç Sorun yok tabi çünkü bu sana göre bir şey değil değil mi?
والدي هو على فكره.. لابأس به معي لانه..

Hiç fena değil.
لابأس به مطلقاً.

Bu water.org şeyi, fena değil.
water.org" موضوع ال" هذا، لابأس به.

Sen de hiç fena değilsin. Ivan seni seviyor. O da hiç fena değil.
أنت لابأس بك (إيفان) يحبك وهو لابأس به

Evet, fena değil.
نعم, لابأس به

fena değil ha?
لابأس به.