Büyükelçi'nin kızına ait. Görürse çok sinirlenir. | Open Subtitles | إنّها ملك لابنة السفير لابد أنّها تستشيط غضباً |
Valinin kızına virüslü emaili gönderen aşağılık herifi arıyorum. | Open Subtitles | أنا أبحث عن الحقير الذي أرسل رسالة إلكترونيّة فيروسيّة لابنة الحاكم. |
Başkan'ın sarhoş kızına ait binlerce Youtube videosunun gösterilmesine engel olacak şekilde eve getirdim. | Open Subtitles | بدون الاف المقاطع على اليوتيوب لابنة الرئيس السكرى على كل الاخبار |
Ama bir papanın kızının, aç kalmasına izin verilir mi? | Open Subtitles | لكن هل يمكن لابنة البابا أن تكون جائعة ؟ |
Onların kızının korumaları olduğunu anladık. | Open Subtitles | كانت الليلة التي أدركنا فيها أنّهم كانوا يعملون حرّاسًا لابنة العائلة. |
Parası fidye. Bankacının kızı için, Biz onu tutmuyoruz. | Open Subtitles | المال هو فدية لابنة المصرف، ونحن لا حفظه. |
Bu işe yeğeni girecekti ama babanın arkadaşı seni aldırdı. | Open Subtitles | الوظيفة كانت لابنة أختها، ولكن صديق والدك منحها لك. |
O meraklı yaratık... - ...yeğenime kur mu yapıyor? | Open Subtitles | هل هذا المخلوق الغريب جعل الحب لابنة أخي؟ |
yeğenine yardımının dokunmasına izin verilmediği gibi dayın bu şerefi kabul etmeye zorlandı. | Open Subtitles | خالك، بدلا من ان يسمح له بان يكون ذا اهميه لابنة اخته، قبل بان يحظى بالامتنان والشكر فقط. |
Parayı al, ve özgür bıraktığında Jaguar'ın kızına ver. | Open Subtitles | تأخذ هذا المال، وإعطائها لابنة جاكوار عند تعيين لها مجانا. |
Gladyatör okulunun eğitim alanı bir senatör kızına uygun bir yer değildir. | Open Subtitles | أحشاء اللودس ليست مكاناً لابنة سيناتور |
Sence William'ın kızına ne oldu? | Open Subtitles | ماذا تعتقد بأنه حصل لابنة وليام؟ |
Ruby'nin kızına verdim. | Open Subtitles | أوه .. لقد أعطيته لابنة روبي |
Evet. Zoey'nin kızına da ondan bir tane al. | Open Subtitles | يجب أن تحضر مثلها لابنة زوي |
Asim Naseri'nin kızına ne yaptığını biliyoruz. | Open Subtitles | -نعرف ما فعلت لابنة (عاصم نصيري ) |
Hayır, elinde Başkan'ın kızının orospuluk yaptığını gösteren deliller olan biziz... | Open Subtitles | لا نحن من في حوزتنا الدليل لابنة الرئيس وهي تمارس العهر... |
Galiba artık sadece Amy'nin küçük kokainman kızının alması gereken yardım için dua etmeliyiz. | Open Subtitles | والآن أظن أنه علينا أنا ندعو لابنة آيمي المدمنة أن تتلقي المساعدة اللازمة |
Sıradan Danimarkalıların ağzının tadını kaçırabilir ama başbakanımızın kızının değil. | Open Subtitles | قد يكون للدنماركيين العاديين طعم سيئ في أفواههم.. ...ولكن ليس لابنة رئيسة الوزراء |
Çarın kızı için kayısı derisinden yapılma bir ayakkabı. | TED | حذاء مصنوع من جلد المشمش لابنة القيصر |
Sorun değil. Bill Sanford'un kızı için. | Open Subtitles | حسنا دعونا نستعد لابنة بيل سانفورد |
Bu da yeğeni Greta için. Doğum günü de. | Open Subtitles | و هذا لابنة اخته جريتا انه عيد ميلادها |
Cumartesi günü uyumadan bu hafta 6 yaşına girecek yeğenime hediye almaya gittim ve onu çok severim. | Open Subtitles | لذا يوم السبت، تعلم، لم أنم وجب عليّ الذهاب للتسوّق لابنة أختي والتي ستبلغ السادسة هذا الأسبوع |
Mary, Lord Stephan'ın yeğenine bu akşam onlara katılamayacağımı açıklıyordum | Open Subtitles | ماري لقد كنت اشرح لابنة اخ اللورد ستيفان بأني لن استطيع حضور احتفال الليله |