"لابُدّ" - Translation from Arabic to Turkish

• olmalı

Sakinleştirici beynine gitmiş olmalı.
لابُدّ أن المسكّن قد أحدثَ ثُقباً في دماغه

Doğu kökenli olmalı.
لابُدّ من أنه مصنوعٌ على الطريقة الشرقيّة.

Vahşi hayvanlar onu öldürüp bedenini kapıp götürmüş olmalı.
لابُدّ أن الحيوانات البرية قد قتلته وجرّت جُثته بعيداً

Bu çocuklar da müdireleri kadar çılgın olmalı.
لابُدّ أنّ هؤلاء الأطفال مخبولينَ مثل سيدة بيتهم

Varsa çok yüksek bir teknolojiye sahip olmalı.
الأن، إذا كان لديهُم، لابُدّ أنها تكنولوجيا فائقَة.

Doktor vermişti. Bir yanlışlık olmalı.
أعطتني الطبيبة موعداً ، لابُدّ أن هناك خطأ

Oldukça zor bir iş olmalı.
يا الهى لابُدّ أنها وظيفة صعبة جداً

Tek başına çocuk büyütmek gerçekten zor olmalı.
لابُدّ أنه يصعب عليك تربية ابنتك بمفردك

Fikrini değiştirmiş olmalı.
لابُدّ وأنه غيّر رأيه.

Lydia sana söylemiş olmalı.
لابُدّ أنّ "ليديا" قد أخبرتكِ بذلك.

-Süregelen bir romantizm olmalı.
- لابُدّ أنّ هناك بعضاً من العاطفة

Buz olmalı.
لابُدّ أن الثلج وصل

- 18'ine girmiş olmalı. - Küçük Rose 18 mi? - Evet, ne kadar korkutucu!
لابُدّ أن تكون في الثامنة عشر الآن- روز" الصغيرة، في الثامنة عشر؟"- نعم- !

Seni çok seviyor olmalı.
لابُدّ أنه يحبك حباً جمّاً

Bu senin için zor olmuş olmalı.
.لابُدّ أن ذلكِ كان صعباً

- Ama bir şeyi olmalı.
- لابُدّ أنها تملك شيئاً.