"لابُد من وجود" - Translation from Arabic to Turkish

• olmalı

- Anlıyorum, çok da minnettarım ama peşine düşebileceğim bir iz olmalı.
أتفهم ذلك وأقدره حقاً لكن لابُد من وجود دليل ما يُمكنني تعقبه

Herkesin okul yıllarında böyle psikopat bir hoca olmalı.
لابُد من وجود مُعلم مريض نفسي كهذا في سنوات دراسة الجميع.

Onda gizli bir şey olmalı ama henüz göremiyoruz.
لابُد من وجود شيء مخفي بها عليها ، معها ، لا يُمكننا فقط رؤيته بعد

- Yapabileceğim bir şeyler olmalı. - Söylediğim gibi, yok.
ـ لابُد من وجود شيئًا ما يُمكنني فعله ـ أخبرتك بأنه لا يوجد شيء لتفعله

Cennete döndüğümüzde, burda özleyeceğin birşey olmalı, değil mi?
عندما نعود إلى النعيم ، لابُد من وجود شيء ستفتقده هُنا ، أليس كذلك ؟

Görmediğimiz başka bir bağlantı da olmalı.
لابُد من وجود رابط آخر لا يُمكننا رؤيته فحسب

Bunu durdurmamızın bir yolu olmalı.
لابُد من وجود طريقة لتُمكننا من إيقاف الأمر

Bak, mutlaka kontratı olan birisi olmalı elinin altında.
لابُد من وجود شخص أخر مُرتبك بعقد.

Tanrı gerçekten olmalı, çünkü sen Şeytan'sın.
لابُد من وجود رب مادام أنتَ الشيطان.

İçinde özel bir şey olmalı.
لابُد من وجود شيء مميز بداخله.

Daha hızlı bir yolu olmalı.
لابُد من وجود طريقة أسرع للإنضمام إليهم

Çıkış günlüğünde bir hata olmuş olmalı.
لابُد من وجود خطأ في سجل التحقق

Onları gören tanıklar olmalı o hâlde.
لابُد من وجود شهود رأوه إذاً

Bir karışıklık olmalı.
لابُد من وجود بعض الإلتباس

Bunu yapmanın bir yolu olmalı
لابُد من وجود طريقة لفعل هذا

- Hayır, hayır, yapmadım. Bir hata olmalı.
لابُد من وجود خطأ ما

Ofisinden biri Donahue'ya haber vermiş olmalı.
لابُد من وجود شخصاً ما من مكتبك قام بإخطار (دوناهو) بالأمر

Yani Xavier diyor ki yapmak istediğin başka şeyler de olmalı, değil mi?
(ويحي ، مايقصِدَه ( زيفيير أنّهُ لابُد من وجود أشياءٌ أخرى تطمَحُ لتحقيقها ، اليس كذلك ؟

Bir tanesi kalmış olmalı!
لابُد من وجود حبة واحدة مُتبقية!

Ancak hepinizin arzuladığı daha çok şey olmalı.
لكن لابُد من وجود أشياء أكثر من ذلك ترغب في الحصول عليها (أعني ، هيا يا (بيت