"لاتخبرني" - Translation from Arabic to Turkish

• söyleme
• Sakın bana
• anlatmıyorsun

Tüm yolu boşuna geldiğimi söyleme!
لاتخبرني بأني قطعت هذه المسافة من أجل لاشئ

Bana etik anlayışından dolayı açmayacağını söyleme.
شعور؟ لاتخبرني أنّ أخلاقك منعتكَ عن استكشاف مابداخل تلك الصناديق ؟

Bana etik anlayışından dolayı açmayacağını söyleme.
لاتخبرني أنّ أخلاقك منعتكَ عن استكشاف مابداخل تلك الصناديق ؟

- Sakın bana eskiyi özlediğini söyleme. - Bu, Dean Miller.
لحظه ,لاتخبرني بانك اصبحت حنون,أنه دين ميلر

Neden o kediyle ilgili hikâyenin devamını anlatmıyorsun?
لماذا لاتخبرني ببقية القصة، عن ذلك القط.

Bana bu adamın derinin altına girmesine izin verdiğini söyleme sakın.
لاتخبرني أنك تركت هذا الشخص يؤثر فيك " يتغلل أسفل جلدك"

Polis komiserini kovduklarını ve senin bundan haberin olmadığını söyleme.
لاتخبرني أنك لا تعلم أنهم سيفصلون مفوّض الشرطة اليوم

Lütfen Jack, Sakın bana senin de sadece her pazar kiliseye giden o rahat Katoliklerden olduğunu söyleme.
رجاءا ,جاك ,لاتخبرني أنك أحد الكاثولوكيين المتهاونين الذين يذهبون إلى الكنيسة فقط كل يوم الأحد

Lütfen bana onun doğru kişi olduğunu fark ettiğini söyleme.
مبتهجاً ارجوك لاتخبرني انك ادركت انها هي المناسبة لك

Dinle, bana nefes almamı veya bunun ne kadar zor olabileceğini söyleme.
اسمع, لاتخبرني بأن اعيد التفكير او مدى صعوبه هذا الامر

Sakın bana Şövalye olmadan önce de böyle olduğunu söyleme. Buna inanmam.
لاتخبرني أن هذه كانت طريقته قبل أن يُصبح قارساً، لأنني لن أصدق هذا.

Konser için geldik. Sakın senin de geldiğini söyleme.
نحن هنا من أجل الحفل لاتخبرني أنك ستذهب أنت أيضاً

Bana orada fahişelerin olmadığını söyleme sakın, önceden oraya birlikte giderdik çünkü!
لاتخبرني انه لايوجد عاهرات هناك لأننا اعتدنا ان نقلهم معاً

Lütfen, ayaklarına kapanmak için geldiğini söyleme. Tuvalete gitmem gerek ve bunu kaçırmak istemem.
رجاءا لاتخبرني أنك هنا لتتوسلها لانه علي التبول ولا أرغب بتفويت ذلك

Aslında bakarsan, söyleme bana çünkü umurumda değil.
في الحقيقة أتعرف لاتخبرني لأني لا أهتم لذلك

Bana senin bunu hiç yapmadığını sakın söyleme ve bunu yapmanın aramızdaki tek farkı aslında--
لاتخبرني بأنّك لم تفعل المثل أبداً ..ومالفرق بين فعلي لذلك بجانب الحقائق تلك ..

Sakın bana perilere, perinsanlara ve bütün bunlara inandığını söyleme!
لاتخبرني بأنك تؤمن بالجنيات والأطفال البدلاء وكل هذا

Çünkü kötü şeyleri bana hiç anlatmıyorsun.
لأنك لاتخبرني عن الأشياء السيئة

Bana anlatmadığını neden anlatmıyorsun bakalım?
لماذا لاتخبرني عن سبب عدم إخبارك لي ؟