O iyi, ama kaçıyor, gerçekten onu aramamızı istemiyor. | Open Subtitles | انها بخير, لكنها مطاردة, لاتريدنا أن نبحث عنها |
Şifresini bize göstermek istemiyor. | Open Subtitles | هى لاتريدنا ان نرى كلمة سرها. اوه. |
Bu yüzden gönderdi onu. Orada ne olduğunu bilmemizi istemiyor. | Open Subtitles | -لهذا أرسلتها، لاتريدنا أن نرى مافي الجهة الأخرى |
Anlaşılan bir teşkilat, mumyamızın kim olduğunu öğrenmemizi istemiyor, Gibbs. | Open Subtitles | يبدو أن وكالة أخرى لاتريدنا أن نعرف (من تكون هذه المومياء يا (غيبز |
Gitmemizi istemiyor musun? | Open Subtitles | أنت لاتريدنا أن نذهب؟ |
Bizden Heidi'nin karakterini öldürmemizi istemiyor. | Open Subtitles | لاتريدنا أن نقتل شخصية "هايدي". |