"لاتستطيعين" - Translation from Arabic to Turkish

    • edemezsin
        
    • edemiyorsun
        
    - Bunu kontrol edemezsin,bunu durduramazsın. Open Subtitles لاتستطيعين السيطره عليه ولاتستطيعين إيقافه
    Önemli olan şu ki; boynunun üzerinde hareket edemezsin. Open Subtitles مايهم أنكِ لاتستطيعين التحرك من الرقبة وتحت
    Ama dün gece dans ederken aramızda bir elektriklenme olduğunu inkâr edemezsin. Open Subtitles لكن البارحة عندما كنا نرقص لاتستطيعين انكار أنه كان هناك شراره
    Artık bunu sen kontrol edemiyorsun. Biliyorum sinir bozucu, ama... Open Subtitles حسناً, انت لاتستطيعين السيطرة على هذا بعد الآن اعلم ان هذا مزعج, لكن
    Kendinden konuşmadan edemiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت بالفعل لاتستطيعين أن لاتتحدثي عن نفسك أليس كذلك ؟
    Bu kadar kolay pes edemezsin. Open Subtitles انها فقط 22 ساعه لاتستطيعين الاستسلام بهذه السرعه 190 00: 06:
    Bu gecenin ne kadar önemli olduğunu tahmin biel edemezsin. Open Subtitles أنت لاتستطيعين تخيل مدى أهمية هذه الليلة بالنسبة لي.
    Ama kendine bakmazsan, onlara yardım edemezsin. Open Subtitles ولكنك لاتستطيعين مساعدتهم ان لم تقدري على مساعدة نفسك
    Hayalini kurarsın, onu düşünmeden edemezsin ve etrafındaki her şey bir işaret haline gelir. Open Subtitles تحلمين بها و لاتستطيعين التوقف عن التفكير بها وكل شئ يبدو كأنه اشارة
    Ama kesinlikle bu teoriyi test edemezsin. Open Subtitles لكن لاتستطيعين حقيقة اختبار هذه النظرية
    Bizi daha fazla inkar edemezsin. Open Subtitles أنت لاتستطيعين أن تحرمينا أكثر من ذلك
    Ona artık yardım edemezsin. Öldü artık. Open Subtitles لاتستطيعين فعل المزيد لمساعدته فقد رحل
    Ama memnun edemezsin. Open Subtitles لكنك لاتستطيعين , لن تستطيعين أبدًا
    Sen de orada açıkta durarak güvenliğini riske edemezsin. Open Subtitles وأنت أيضا لاتستطيعين البقاء في العراء
    Emlak işinde iki haneli enflasyonun etkisini tahmin bile edemezsin. Open Subtitles لاتستطيعين تخيل تأثير التضخم ...المضاعف على مرحبا "لاري" كيف الحال ؟
    O acıyı hayal bile edemezsin. Open Subtitles لاتستطيعين تخيل ذلك الألم.
    Ama sen bana yardım edemezsin. Open Subtitles لكن لاتستطيعين مساعدتي
    edemiyorsun. Ne düşünüyorum biliyor musun? Open Subtitles بل لاتستطيعين أتعرفين ماذا أعتقد؟
    Görmeye tahammül edemiyorsun. Open Subtitles انت لاتستطيعين تحمل الخداع
    Neden bunu kabul edemiyorsun, Leslie? Open Subtitles لماذا؟ لاتستطيعين الاعتراف بهذا (ليزلي)؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more