Resim yaptığı zaman teninde bir kızarma olduğunu fark ettim ben | Open Subtitles | رغم أنني لاحظت وجود بعض توهج الأشراق في بشرتها عندما كانت في المرسم |
Ancak birden holün zemininde biraz kan olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | حتى لاحظت وجود بعض الدماء على ارضية الممر |
Öğlen, yemek vaktinde, şans eseri şömine rafında, kazara bırakılmış üç şilin ve altı peni olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | في وقت الغداء لاحظت وجود 3 شلنات و 6 بنسات وضعت على رف الموقد. |
İçeri girerken, geçiş kapısında sadece bir görevli olduğunu gördüm. | Open Subtitles | في طريقنا للدخول لاحظت وجود حارس واحد عند البوابة |
Otele girdiğimde açık blöfeleri olduğunu gördüm. | Open Subtitles | عندما جئت، لاحظت وجود خدمة الإعداد المخادع لطعامك. |
Salonda güvenlik kameraları olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت وجود كاميرات مراقبه في الصالات |
Doğum sonrası muayenede sistolik hırıltı olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت وجود نفخة إنقباضية في فحص ما بعد الولادة |
Ön girişte kameranız olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت وجود المراقبة في مدخلكم الأمامي. |
Aranızda bir bağ olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت وجود رابط بينكما |
Dirk Harriman'ın öngördüğü rakamlarla ortadoğu pazarı için ayrılan bütçe dışı rakamlar arasında muazzam bir fark olduğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد لاحظت وجود اختلاف كبير بين أرقام ديرك هارمين التي زودنا بها... وبين الأرقام الحقيقة الموجودة في موازنة أسواق الشرق الأوسط |