En sonunda gitmem gerektiğini söyledim. Ama peşimden geldi. | Open Subtitles | أخيراً قلت إني مضطرة للذهاب ولكنه لاحقني. |
Ben kendimi savunuyorum. O benim peşimden geldi. Beni incitmek istedi. | Open Subtitles | هذا دفاع للنفس هو من لاحقني و أراد أن يؤذيني |
Kimse benim peşime düşmedi veya zarar vermedi. | Open Subtitles | لا أحد لاحقني أو أذاني قط |
Bizarro Supergirl'ken peşime düşmedi bu sefer. | Open Subtitles | بيزارو) لم تلاحقني على هيئة الفتاة الخارقة هذه المرة) (لاحقني وانا بشخصية (كارا |
Geri geldiğinde, beni bir beyzbol sopasıyla kovaladı. | Open Subtitles | عندما عاد، لاحقني ومعه مضرب بيسبول |
Adam ateş ede ede beni kovaladı. | Open Subtitles | الرجل لاحقني وبدأ بإطلاق النار |
Sonra beni dar koridora doğru takip etti. Ben de dönüp 3 kez ateş ettim. | Open Subtitles | ثم لاحقني إلى مدخل ضيق فاستدرت وأطلقت ثلاث طلقات |
Koskoca bir adamdan bahsediyoruz, üstelik müşterinin Mercedes'iyle peşimden geldiğini itiraf etti. | Open Subtitles | انا اتكلم عن رجل ناضج و الذي اعترف انه كان يصف سيارة المرسيدس الذي لاحقني بها |
peşimden geldi, evime geldi. | Open Subtitles | لقد لاحقني لقد دخل منزلي |
peşimden geldi, evime geldi. | Open Subtitles | لقد لاحقني لقد أتى الى منزلي |
Birisi dün benim peşimden geldi. | Open Subtitles | أحدهم لاحقني البارحة هنا |
Bunca zaman, Species peşime hiç takılmadı. | Open Subtitles | ،خلال كل ذلك الوقت (لم لاحقني (سبيسس |
Baltayla peşime düştü. | Open Subtitles | لاحقني بفأس. |
Trask silahlı, Lily'e aşırı mı aşırı bağlı ve beni üç kat boyunca kovaladı. | Open Subtitles | إذاً، (تراسك)، مُسلح لديه رغبة جنسية خطرة على (ليلي) ولقد لاحقني لتوّه لثلاث طوابق من الآمن قول أنّه مجرمنا |
Wilfredo pizzamdan bir ısırık almam için beni üç blok kovaladı. | Open Subtitles | البارحة، لاحقني (ويلفريدو) |
Beni ayakkabılarımı değiştirmek için odama giderken bile takip etti. | Open Subtitles | وقد لاحقني حتى لغرفتي عندما ذهبت لتغيير حذائي |
Esasen bir gece beni eve kadar o takip etti ve kocamla seks yaparken beni o izledi. | Open Subtitles | و في الاساس لاحقني لمنزلي احد الايام.. وشاهدني اضاجع زوجي. |