Bir defa bir orman yangınını takip etmek için ülke genelinde yolculuğa çıktı, bir hafta boyunca kamerası ile peşinden koştu. | TED | ذات مرة، سافر عبر البلاد ليتتبّع حريقًا في الغابة، لاحقه بالكاميرا لمدة أسبوع. |
Daha önce Afrika'ya gitmiş ya da öfkeli bir köpek tarafından takip edilmiş olanlarınız bilirler; sabit bir avlanma bakış vardır,™ bu bakışla karşılaştığınızda başınızın dertte olduğunu anlarsınız. | TED | أي أحد منكم, إن كان قد ذهب إلى إفريقيا أو لاحقه كلب جائع هناك نظرة مفترسة خاصة تعلم منها أنك في مأزق. |
Xander, takip et onu. Anya, Willow, siz büyü dükkanına dönün. | Open Subtitles | اكساندر لاحقه.آنيا ويلو اذهبا إلي متجر السحر. |
Yani onu takip eden kişi benim yaptığımı yapmış olmalı. | Open Subtitles | لذا ، فأياً كان من لاحقه قد يكون فعل ما فعلت |
Ve burada, Dave Duncan'ın onu nasıI... takip ettiğinden bahsediyor. | Open Subtitles | وبالداخل، يذكر كيف أنّ (دايف دانكن) لاحقه بكل مكان. |
Nasim, bu CIA ajanının onu camiden beri takip ettiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | ظن (نسيم) أن عميل الاستخبارات قد لاحقه من المسجد. |
Ekipler onu çatıya kadar takip etmişler. | Open Subtitles | لاحقه فريق المراقبة حتى السطح |
Onu takip etmeyi bırak! | Open Subtitles | توقّف عن اتباعه! لاحقه! |
takip edin, takip edin! | Open Subtitles | لاحقه ، لاحقه |