| Lomax'ın ne kadar son derece kızdığını söylememe gerek yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لاخبارك ما هو شعور لوماكس |
| Palmer cevap vermezse ne yapacağımızı söylememe gerek yok sanırım. | Open Subtitles | انا واثق انى لست بحاجه لاخبارك ماذا سيحدث اذا لم يجيب "بالمير" |
| Bunu söylediğim için üzgünüm ama ödül alamayacaksınız. | Open Subtitles | آسف لاخبارك هذا يا امي لكنّك لن تستلمي أيةّ جائزة |
| Bunu söylediğim için üzgünüm Bay Roy fakat Ted Bergin dün akşam kafasından vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | انا اسفة لاخبارك ذلك سيد روى لكن تيد بيرجن قُتل الليلة الماضية |
| Buna söylemem gerektiği için üzgünüm Bay Warner, ama cinayetleri Marie'nin işlediğine inanıyoruz. | Open Subtitles | انا اسف لاخبارك بهذا سيد ورنر نعتقد انها القاتلة |
| söylemek için uygun vakti bekliyordum. Emin olmak istedim. | Open Subtitles | اردت الوقت الملائم لاخبارك واردت ان اتأكد |
| Ama sana nasıl olduğunu söylememe gerek yoktur. | Open Subtitles | انا واثقة اني لست مضطرة لاخبارك كيف كان |
| Size bunu söylediğim için üzgünüm ama şizoid bir amboli geçiriyorsunuz. | Open Subtitles | انا اسف لاخبارك هذا- لكنك تعانى من انفصام شديد- |
| Bunları söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | انا متاسف جدا لاخبارك بهذا |
| Bunu sana söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لاخبارك بهذا الامر |
| Sana bir şey söylemem gerek. | Open Subtitles | احتاج لاخبارك بشىء |
| Sana bunu söylemem gerekmiyordu. | Open Subtitles | لم اضطر لاخبارك بهذا |
| Çünkü, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | حضرت هنا لاخبارك بشيئا ما... |
| Sana bunu söylemek için, doğru zamanı bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت احاول ان اجد الوقت الصحيح لاخبارك بهذا |
| Sana bunu söylemek için, doğru zamanı bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت احاول ان اجد الوقت الصحيح لاخبارك بهذا |
| Muhtemelen sana söylemek için çok kötü bir zaman. Ama ben de katılamam çünkü barda çalışmam gerekiyor. | Open Subtitles | إنه وقت سيئ لاخبارك لكن أنا كذلك لا يمكنني الحضور |