Bugün sana haklı olduğunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | اتبت الى هنا اليوم لاخبرك انك كنت على صواب |
Aramızdaki ihtilafın devam etmesine gerek olmadığını söylemeye geldim buraya. | Open Subtitles | ...حضرت هنا لاخبرك ان الصراع بين قومينا يجب الا يستمر |
Komadasın ve sana uyanmak zorunda olduğunu söylemek için buradayım. | Open Subtitles | انتي في غيبوبة وانا هنا لاخبرك انه يحب عليك الاستيقاظ |
Hayır, buraya bunu tartışmak için gelmedim, söylemek için geldim. | Open Subtitles | لا لم أت الى هنا لمناقشة الامر بل جئت لاخبرك به |
Doğruyu söylemek gerekirse, gidecek yerim yoktu. | Open Subtitles | لاخبرك بالحقيقة ليس لى مكان اخر لاذهب اليه |
Hayır öyle değil. Anlatacak birşey yok, sadece... | Open Subtitles | لا انه لا شئ ليس هناك شئ لاخبرك به، انه فقط... |
Sadece şunu söyleyeceğim: | Open Subtitles | سيطول بقائي بما يكفي فقط لاخبرك |
Sana söylemem gereken bir şey var, dinleyeceksin. | Open Subtitles | لدي شيء لاخبرك اياه وسوف تسمعني |
Bay Curtis, buraya taburcu olabileceğinizi söylemeye geldim ama birkaç gün dinlenmeniz gerek. | Open Subtitles | سدي كيرتس , انا هنا لاخبرك بانك بصحة جيدة تسمح لك بالمغادرة لكن يجب ان تستريح لعدة ايام قادمة |
Hayatının tehlikede olduğunu ve yardımına ihtiyacım olduğunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | جئت لاخبرك بأن حياتك في خطر وأنا بحاجة لمساعدتك. |
Buraya sana, Roger ile evleneceğimi söylemeye geldim. | Open Subtitles | لاخبرك هنا الى اتيت لقد بروغر ساتزوج انى |
Sana, neyle uğraştığını bilmediğini söylemeye geldim. | Open Subtitles | لا, انا هنا لاخبرك انك لست على دراية بمن انت في صفه |
Hayır. Eğer işi halletmemi istiyorsan, kesenin ağzını açmayı söylemeye geldim. | Open Subtitles | لا, انا هنا لاخبرك اذا اردت مني انهاء المهمة |
Hayır. Eğer işi halletmemi istiyorsan, kesenin ağzını açmayı söylemeye geldim. | Open Subtitles | لا, انا هنا لاخبرك اذا اردت مني انهاء المهمة |
herneyse, sizi provalarımızı... bitirdiğimizi söylemek için aradım. | Open Subtitles | على اى حال انا اتصلت لاخبرك اننا قد اكملنا جميع البروفات الغنائيه |
Bunu sana söylemek için uzun zamandır bekliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت منتظر هذا لاخبرك بة منذ زمن طويل |
Buraya sadece üzümün üstünde oturduğunu söylemek için geldim. | Open Subtitles | اتيت الى هنا لاخبرك بانك جلستي على حبة عنب |
Doğruyu söylemek gerekirse, Yardım etmek zorunda olmamız için bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | لاخبرك الحقيقة لا ارى ما يجعلنا نفعل ذلك |
Gerçeği söylemek gerekirse, onu soymaya başlamadan ben de fark etmemiştim. | Open Subtitles | لاخبرك الحقيقة انا نفسي لم الاحظها حتى بدأت خلع ملابسه |
Hiç anlatmıyorsun ki. Anlatacak birşey yok. | Open Subtitles | ليس هناك الكثير لاخبرك اياه انتظر دقيقة |
Güzel. Sana Anlatacak çok şeyim var. Kim oradaydı biliyormusun? | Open Subtitles | لدي الكثير لاخبرك به هل تعرف من كان هناك (دورين فيلفمن) |
Mutant, sana fevkalade önemli bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | -ميوتن لدي شيء هام جداً لاخبرك به |
Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | لدي شيئ لاخبرك به |