"لاخبرك" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemeye
        
    • söylemek için
        
    • söylemek gerekirse
        
    • Anlatacak
        
    • söyleyeceğim
        
    • Sana söylemem gereken
        
    • sana söylemek
        
    Bugün sana haklı olduğunu söylemeye geldim. Open Subtitles اتبت الى هنا اليوم لاخبرك انك كنت على صواب
    Aramızdaki ihtilafın devam etmesine gerek olmadığını söylemeye geldim buraya. Open Subtitles ...حضرت هنا لاخبرك ان الصراع بين قومينا يجب الا يستمر
    Komadasın ve sana uyanmak zorunda olduğunu söylemek için buradayım. Open Subtitles انتي في غيبوبة وانا هنا لاخبرك انه يحب عليك الاستيقاظ
    Hayır, buraya bunu tartışmak için gelmedim, söylemek için geldim. Open Subtitles لا لم أت الى هنا لمناقشة الامر بل جئت لاخبرك به
    Doğruyu söylemek gerekirse, gidecek yerim yoktu. Open Subtitles لاخبرك بالحقيقة ليس لى مكان اخر لاذهب اليه
    Hayır öyle değil. Anlatacak birşey yok, sadece... Open Subtitles لا انه لا شئ ليس هناك شئ لاخبرك به، انه فقط...
    Sadece şunu söyleyeceğim: Open Subtitles سيطول بقائي بما يكفي فقط لاخبرك
    Sana söylemem gereken bir şey var, dinleyeceksin. Open Subtitles لدي شيء لاخبرك اياه وسوف تسمعني
    Bay Curtis, buraya taburcu olabileceğinizi söylemeye geldim ama birkaç gün dinlenmeniz gerek. Open Subtitles سدي كيرتس , انا هنا لاخبرك بانك بصحة جيدة تسمح لك بالمغادرة لكن يجب ان تستريح لعدة ايام قادمة
    Hayatının tehlikede olduğunu ve yardımına ihtiyacım olduğunu söylemeye geldim. Open Subtitles جئت لاخبرك بأن حياتك في خطر وأنا بحاجة لمساعدتك.
    Buraya sana, Roger ile evleneceğimi söylemeye geldim. Open Subtitles لاخبرك هنا الى اتيت لقد بروغر ساتزوج انى
    Sana, neyle uğraştığını bilmediğini söylemeye geldim. Open Subtitles لا, انا هنا لاخبرك انك لست على دراية بمن انت في صفه
    Hayır. Eğer işi halletmemi istiyorsan, kesenin ağzını açmayı söylemeye geldim. Open Subtitles لا, انا هنا لاخبرك اذا اردت مني انهاء المهمة
    Hayır. Eğer işi halletmemi istiyorsan, kesenin ağzını açmayı söylemeye geldim. Open Subtitles لا, انا هنا لاخبرك اذا اردت مني انهاء المهمة
    herneyse, sizi provalarımızı... bitirdiğimizi söylemek için aradım. Open Subtitles على اى حال انا اتصلت لاخبرك اننا قد اكملنا جميع البروفات الغنائيه
    Bunu sana söylemek için uzun zamandır bekliyordum. Open Subtitles لقد كنت منتظر هذا لاخبرك بة منذ زمن طويل
    Buraya sadece üzümün üstünde oturduğunu söylemek için geldim. Open Subtitles اتيت الى هنا لاخبرك بانك جلستي على حبة عنب
    Doğruyu söylemek gerekirse, Yardım etmek zorunda olmamız için bir neden göremiyorum. Open Subtitles لاخبرك الحقيقة لا ارى ما يجعلنا نفعل ذلك
    Gerçeği söylemek gerekirse, onu soymaya başlamadan ben de fark etmemiştim. Open Subtitles لاخبرك الحقيقة انا نفسي لم الاحظها حتى بدأت خلع ملابسه
    Hiç anlatmıyorsun ki. Anlatacak birşey yok. Open Subtitles ليس هناك الكثير لاخبرك اياه انتظر دقيقة
    Güzel. Sana Anlatacak çok şeyim var. Kim oradaydı biliyormusun? Open Subtitles لدي الكثير لاخبرك به هل تعرف من كان هناك (دورين فيلفمن)
    Mutant, sana fevkalade önemli bir şey söyleyeceğim. Open Subtitles -ميوتن لدي شيء هام جداً لاخبرك به
    Sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles لدي شيئ لاخبرك به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more