48 saat içinde içine kapalı bir gruba sızmak mı? | Open Subtitles | ثمانٍ و أربعين ساعة لاختراق مجموعة مغلقة؟ |
Ben bu yola, onunla, yaptığı iş hakkında konuşurken, filtre balonlarını delmek için girdim. | TED | شاركت في هذا المسيرة الرائعة مع جون، حيث بدأت في التعلم حول العمل الذي كان يعمله لاختراق فقاعة الترشيح. |
Sen Hükümet görevlilerini hacklemek için, hayaleti hacklenmiş birisin. | Open Subtitles | لقد تمّ استخدامك بواسطة شخص ما لاختراق شبحٍ لبعض مسؤولي الحكومة. |
Ne işe yaradıkları hakkında hiçbir fikrim yoktu, fakat yine de onu kopyalayıp yapıştırarak bunun gibi şifre korumalı bir siteye girmek için kullandım. | TED | الحقيقة لم أكن أعلم ما فائدته، ولكنني رغم ذلك نسخته ولصقته واستخدمته لاختراق موقع محمي بكلمة مرور هكذا. |
Bu durumda paintball silahının gücü kafatasımı delip geçmek için yeterli değil. | Open Subtitles | كرويات مسدس الدهان لا تملك قوة كافية لاختراق جمجمتي |
Alt kata nüfuz etmek biraz zaman alacak, ama deneceğim. | Open Subtitles | سيستغرق الامر بعض الوقت لاختراق البناء و لكنني سأحاول |
Sanırım kafatası delmenin vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت لاختراق الجمجمة. |
Hadi bakalım Gözlüklü Hacklemeye Giriş 101 dersine hazır mısın? | Open Subtitles | حسنا يا ذا العوينات هل أنت مستعد لاختراق 101؟ |
Hayatıma sızmak ve kararlarımı etkilemek için kızıma yakınlaşmalarından daha mantıklı bir yol aklıma gelmiyor. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير بطريقة أفضل لاختراق حياتي بالكامل والتأثير على قراراتي أكثر من الاقتراب لابنتي |
Bu, aralarına sızmak ve hakkımızda bildiklerini öğrenmek için en iyi şansımız. | Open Subtitles | هذه فرصتنا الأفضل لاختراق و الحصول على كل شيء يملكه ضدنا |
Emily ve benim Grayson Global'a sızmak ve Girişim'i ortaya çıkarmak için bir planımız var. | Open Subtitles | انا وايميلي عندنا خطة لاختراق غرايسون غلوبال ونكشف المبادره غصبا عنهم |
İyonosferdeki radyoaktiviteyi delmek için gücü yükseltmem gerek. | Open Subtitles | ينبغي تقوية القدرة لاختراق الإشعاعات في الغلاف الجوّي المتأيّن |
Kafatasını delmek için keskin bir şey bul. | Open Subtitles | أعثر على شيء حاد لاختراق جمجمته |
Kafatasını delmek için keskin bir şey. | Open Subtitles | حاد بما فيه الكفاية لاختراق جمجمته. |
Sistemi hacklemek için server odasına birlikte gideceğiz. | Open Subtitles | سنذهب إلى غرفة الخادم لاختراق النظام سويًا |
Sistemi hacklemek için server odasına birlikte gideceğiz. | Open Subtitles | سنذهب إلى غرفة الخادم لاختراق النظام سويًا |
Sistemi hacklemek için server odasına birlikte gideceğiz. | Open Subtitles | سنذهب إلى غرفة الخادم لاختراق النظام سويًا |
Sonra Merkez Bankasına girmek için gereken anahtarın ellerinde olduğunu düşünecekler. | Open Subtitles | ومن ثم، سيعتقدون بأنهم قد حصلوا على ما يحتاجونه لاختراق بنك الإدخار الفيدرالي |
Birkaç ay önce, birisinin bir virüs geliştirdiği istihbaratını aldık bu sisteme girmek için bir arka kapı. | Open Subtitles | منذ عدة أشهر تلقينا إخبارية تفيد أن هناك من يستعد لاختراق هذا النظام |
Duvarları delip çıkamıyorsun. Hepsinin arkasında çelik destekler var. | Open Subtitles | ليس هناك طريقة لاختراق هذه الجدّار لأنّها على ما يبدو مدّعمة بالفولّاذ |
Elementlere nüfuz edecek güçte reaktörleri nasıl bulabiliriz? | Open Subtitles | كيف يمكننا العثور على المفاعل الذي هو قوية بما فيه الكفاية لاختراق العناصر؟ هذا هو الحل. |
O kalkanı delmenin bir yolunu bulun. | Open Subtitles | لتجدوا طريقة لاختراق هذا الدرع |
Hadi bakalım Gözlüklü Hacklemeye Giriş 101 dersine hazır mısın? | Open Subtitles | حسنا يا ذا العوينات هل أنت مستعد لاختراق 101؟ |