Tabii kahkahalar şey içindi, göz yaşlarımızı saklamak için. Evet. | Open Subtitles | بالتاكيد كانت الضحكات تضحك لاخفاء الدموع |
Böylece Michael kanıtları saklamak için... gönderilen Luz'u takip etmeye başladı. | Open Subtitles | و هكذا تبع مايكل ليز ... و التى ارسلت لاخفاء الادله |
Bir kapıyı saklamak için harika bir yol, çünkü açmak için bir kapı arıyorsan bulman mümkün değil. | Open Subtitles | انها طريقة رائعة لاخفاء الباب لأنك إذا كنت تبحث عن وجود باب مفتوح فلن تعثر عليه قط |
Din, tüm bu acımazlığı saklamak için kullanılıyor zorbalığın çirlinliğini gizlemek için. | Open Subtitles | الاديان توضع اقنعه لاخفاء الاساس قبح العنف |
Varlığımızı gizlemek için her şeyi yaptık ve 50 yıl boyunca da işe yaradı. | Open Subtitles | أيّ شئ لاخفاء سر وجودنا و نجح الأمر لخمسين عاماً |
Hayır, saçmalama. Bir aynayı saklayacak en güzel yer neresi? | Open Subtitles | لا ايها السخيف ما هو افضل مكان لاخفاء شىء لامع |
Her zaman bir şeyi saklamak için en iyi yerin göz önünde olan yer olduğuna inanmışımdır. | Open Subtitles | انا دائما مقتنع أن أفضل مكان لاخفاء شيء، هو على مرأى من الجميع |
Bruce farklı müşterilerden bilgi saklamak için değişik yöntemleri olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لاخفاء المعلومات من اجل اشخاص مختلفة من المحتمل ان هناك سجل لذلك |
Bence gizli bir oda silah ya da insan saklamak için bayagi mantikli olurdu. | Open Subtitles | يبدو لي أن هناك غرفة مخفية قد تكون جيدة جدا لاخفاء أسلحة أو حتى اشخاص |
- Gerçeği saklamak için niye bu kadar zahmet çektin ki? | Open Subtitles | لماذا تغامر بكل هذه المشاكل لاخفاء الحقيقة ؟ |
Her neyse, her politikacı gibi, haksız kazançlarını saklamak için bitmek bilmez bir isteği var. | Open Subtitles | ومع ذلك، مثل أي سياسي، لديه حاجة لا تنتهي لاخفاء مكاسبه |
Pete de sorunları saklamak için resmi istatistikler uyduruyor. | Open Subtitles | وبيت يحضر الاحصاءات الرسمية لاخفاء الاضطرابات |
Bu kamyonları saklamak için mi silmiş görüntüleri? Evet. | Open Subtitles | تم القيام ببعض التعديلات لاخفاء هذه الشاحنات؟ |
Kendisi de kocası da Sıfır Madde'yle olan bağlantısını saklamak için birçok şey yaptı. | Open Subtitles | هى و زوجها قطعوا شوطاً طويلاً لاخفاء استثمرهما فى مشروع "المادة صفر" |
Adaletsizliklerini ve zorbalıklarını gizlemek için duvarları yükseltmişler. | Open Subtitles | بنيت لاخفاء الظلم إستعمال القوة للسيطر عليهم |
Bu bir eşcinsel erkeğin ve kadının eşcinsel olduğunu gizlemek için flört etmesine denir. | Open Subtitles | أنه عندما يقوم رجل شاذ و امرأة بالمواعد لاخفاء حقيقة أنهم شواذ |
Kendileriyle çelişiyorlar, cesetleri açığa çıkarıp sonra gizlemek için uğraşıyorlar. | Open Subtitles | انهم يناقضون انفسهم الكشف عن الجثث لكن تكبد كل هذا العناء لاخفاء الامر |
Güvenli ev bulana dek Yahudileri saklayacak bir yer olarak. | Open Subtitles | مكان لاخفاء اليهود, حتي يمكن العثور علي منازل اّمنة لهم |
Hemen arkasından uyumak istemeni de saklayacak kadar kalın mıydı? - Tanrım, anlamış. | Open Subtitles | هل كان سميكا كفاية لاخفاء انك تريد ان تنام بعدها؟ |
Kaçıyordun. Değerli paketini saklayacak yerin yoktu. | Open Subtitles | كنت ستهرب ، لا يوجد مكان لاخفاء حمولتك الغالية |
insanlığa eziyet veren ve felç olmuş yapılarından birini örtbas etmek için yaratılmıştır. | Open Subtitles | صمم لاخفاء واحد من أكثر الهياكل الاجتماعية التي عانت منها الإنسانية. |