| Çok düşüncelisin Wilhelmina, ama benim saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | ولكن ليس لدي اي شيء لاخفيه لقد كنت متفتح للعاية بخصوص هذا الموضوع |
| Hayır, memnuniyetle sorgulanırım. saklayacak hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | لا, ساكون ممتنه لاستجوابى ليس لدى شئ لاخفيه |
| Lee, kendimizi korumalıyız, bu çok mantıklı, değil mi. Beni bağlayabilirsiniz, saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | يجب ان نحمى انفسنا - يمكنك ان تربطنى ليس لدى شيئئ لاخفيه - |
| saklayacak bir şeyim yok. Kuşkunuzu dile getirin. | Open Subtitles | ليس لدي شيء لاخفيه, سلّ ماتريد |
| saklayacak hiçbir şeyim yok. | TED | وليس لدي أي شيء لاخفيه. |
| saklayacak birşeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء لاخفيه |
| Benim saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | لانه لا يوجد لدي شيء لاخفيه |
| Benim saklayacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | لانه لا يوجد لدي شيء لاخفيه |