- Her neyse, aslında çok güzel bir iş yaptın, Lad. | Open Subtitles | على اية حال ، لقد قمت بعمل رائع يا لاد رائع |
Belgrad'ın en iyi restoranı "Lipov Lad" a şarkıcı bulmak için yapılacak seçmeleri kaçıracağım. | Open Subtitles | ستفوتني مقابلة الغناء في مطعم ليبوف لاد أحسن مطعم في بلغراد |
Alan Ladd, çingeneyi Çinli'nin kaçırdığını zannediyor. | Open Subtitles | إنه آلان لاد يفكر فى إختطاف الغجرى العجوز |
Bahse girerim, sen Charlie'nin Melekleri'nden Cheryl Ladd'sin. | Open Subtitles | حسنا , هذا اكيد شيرل لاد من من برنامج ملائكه شارلي |
Böyle at süremezsin, değil mi delikanlı? | Open Subtitles | لن يمكنك الإستكمال هكذا، أتستطيع (لاد) ؟ |
Ve temizlediğinde, General Ludd'a teşekkür edebilirsiniz. | Open Subtitles | و عندما تقوم بذلك يمكنك شكر (الجنرال لاد) |
Element Lad olarak bilinen Süper Kahramanlar Birliği'nin bir üyesi. | Open Subtitles | أحد اعضاء كتيبة الابطال يعرف باسم اليمنت لاد |
Element Lad'in yeteneği, kimyasal elementleri dönüştürme gücü. | Open Subtitles | بعد ذلك قوة البطل اليمينت لاد هي تحويل العناصر الكيميائية |
- Tecrübe, Lad. Ona saygı duymalısın. | Open Subtitles | الخبرة لاد ، يجب ان تتعلم كيف تقدرها |
Sonumun böyle olmasını istemezdim, Lad. | Open Subtitles | ليست النهاية التى تمنيتها يا لاد |
Sende potansiyel olduğunu biliyordum, Lad. | Open Subtitles | لقد كنت اعلم ان لديك الامكانيات يا لاد |
Seni listeden çıkartıyoruz Lard Lad heykeli, Springfield'ın sekizinci harikası geldi! | Open Subtitles | تنحّى جانباً (يا تمثال (لارد لاد إنّها الأعجوبة الثامنة ! (في عالم (سبرنغفيلد |
Yapamam, Cheryl Ladd, Ben Cheryl Tiegs ile evliyim. | Open Subtitles | لا استطيع شيرل لاد انا متزوج من شيرل تيقز |
Alan Ladd'i bir kenara bırakırsak, seni cebime koymama ne dersin? | Open Subtitles | إذا أمكننا إخراج آلان لاد من الموضوع، ماذا عن قيامي بوضعك في جيبي فحسب؟ |
-Alan Ladd kim? -İstersen onu sen araştır Kate. | Open Subtitles | من ألان لاد - كايت اذهبي انتي للمراقبة "ASH" |
Şu Alan Ladd'in filmindeki gibi. "Mavi Yıldız Çiçeği" | Open Subtitles | في فيلم لالان لاد ,داليا الزرقاء, |
Dalton Ladd'nin öldürüldüğü yerde bütün parmak izlerini bulana kadar kimse dört parmaklı birini ardığını bilmiyordu. | Open Subtitles | لم يعلم أحد أنهم يسعون عن رجل أصابع كاملة حتى وجدنا مجموعة بصمات كاملة " في مسرح جريمة " دالتون لاد |
En iyi adam elinin altında, Alan Ladd. | Open Subtitles | لديك أفضل رجل للدور 'ألن لاد' |
Endişelenme delikanlı. Onu gözümün önünden ayırmam. | Open Subtitles | لا تقلق,لاد سوف اراقبها |
Kesinlikle delikanlı. | Open Subtitles | لعنة مباشرة، لاد. |
Reddington, saldırının arkasında General Ludd'ın olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | (ريدينغتون) يقول أن الجنرال (لاد) هو المسئول عن الهجوم |
Ludd, uluslararası bir ekonomik zirveyi bomba yüklü bir arabayla vurarak kendine pay çıkardı. | Open Subtitles | (لاد) كانوا المسؤولين عن إنفجار سيارة مفخخة التي ضربت قمة إقتصادية عالمية |