"لازلت هنا" - Translation from Arabic to Turkish

• Hala buradayım
• hala buradasın
• hâlâ buradayım
• hâlâ buradasın
• Hâlâ burada
• Hala burada
• Hâlâ ayaktayım
• hâlâ buradasınız

Hala buradayım. - Köpek maması mı? - Tuzağa düşürüldük.
أنا لازلت هنا طعام كلاب - لقد تم إجبارنا -

Okuldan sonra gidecektik ve gördüğün gibi ben Hala buradayım.
كنا سوف نغادر ، بعد المدرسة و أنا لازلت هنا ، من الواضح

Bu bir yıl önceydi, ve sen hala buradasın.
كان هذا قبل عام وانت لازلت هنا

Terrence. Sekiz yıl sonra hala buradasın.
اه تيرنس لازلت هنا بعد ثمانية سنوات

Ne yaparsan yap, onlar bana ne yaparlarsa yapsınlar, ben hâlâ buradayım.
بغض النظر عما يفعلونه أو تفعلينه بي, لازلت هنا

Çok üzgünüm. Kamilla, hâlâ buradasın demek.
انا اسفة جدا كاميلا, لازلت هنا

Hâlâ burada olduğunu biliyorum. Saklanmanın bir yararı yok.
أعلم أنك لازلت هنا , مالفائدة من الإختباء ؟

Hala burada olduğunuza şaşırdım. Çoktan gitmişsinizdir sanıyordum.
أنا مندهش أنك لازلت هنا ظننتك ستكون رحلت

İlk kez araba kullanmadan önce de hiç araba kullanmamıştım ve Hala buradayım, değil mi?
حسنا انا لم اقد سياره من قبل المره الاولى التي قدت فيها وانا لازلت هنا , صح ؟

"Hala buradayım, ebedi parçam burada" demek istiyor.
إنها تقول لازلت هنا أنا الأبدية

Evet, evet Hala buradayım. Buradayım.
أجل أجل لا أنا لازلت هنا

Iskaladın. Hala buradayım.
لقد اخطأت لازلت هنا

- Pekala, hala buradasın, değil mi?
ـ حسناً, لازلت هنا, أليس كذلك؟

Neden hala buradasın, Isaac?
لماذا لازلت هنا يا ايزك؟

hala buradasın, öyle mi, sert çocuk?
لازلت هنا إذاً أيها القوي؟

Hepimiz öldüğünü sandık. Hayır, hayır. hâlâ buradayım.
ـ أعتقدنا أنك مت ـ لا ، لازلت هنا

Büyük bir iş olduğunu biliyorum. Bu yüzden lobide kapuçino içmek yerine hâlâ buradayım.
أعلم ذلك لهذا لازلت هنا لا في الردهة

Yine de hâlâ buradasın.
ورغم ذلك لازلت هنا

Güzel, hâlâ buradasın.
من الجيد أنك لازلت هنا

Hâlâ burada olduğunu biliyorlar.
إنهم يعلمون أنكِ لازلت هنا

Yaptığım her şeye rağmen, Hala burada iyi bir şeyler yapmaya çalışıyorsun.
على من كلّ شيء فعلتهُ، لازلت هنا تحاول أن تفعل الخير.

Hey, piçkuruları! Hâlâ ayaktayım!
أنتم، أيها الأوغاد، لازلت هنا!

Neden hâlâ buradasınız, Dedektif Linden?
لمَ لازلت هنا حضرة المحققّة (ليندن)؟