"لازم" - Translation from Arabic to Turkish

    • lazım
        
    • gerekiyor
        
    • zorunda
        
    • gereken
        
    • kal
        
    • gerekiyordu
        
    • gerekli
        
    • olmalısın
        
    Ama gidip yönetmenle görüşmem lazım. Şu işi hızlıca halledelim. Tamam. Open Subtitles بس لازم أروح أقابل المخرج ده فعايزين نخلص الموضوع ده بسرعة
    - Dinle, bana bir iyilik yapman lazım. - Hayır, yapamam. zaten bela kokusu alıyorum. Open Subtitles انت لازم تعملي معروف انا لا استطيع , فانا اشم رائحة المشاكل
    Sana güvenmem mi gerekiyor? Open Subtitles من الي لازم يكون يعرف كل شئ شفيك, تبيني بعد اثق فيك؟
    Hem de cezamı çekene kadar para cezası ödemek zorunda değilmişim. Open Subtitles وأي غرامة لازم ادفعها مش هاتتدفع لحد ما اقضي فترة عقوبتي
    Ayrıca en kötü üniversiteye bile girmek için yapmam gereken onca kamu hizmeti var. Open Subtitles بالاظافه الى الخدمات الاجتماعيه الي لازم اسويها علشان ادخل جامعه محترمه
    O da işin içinde. Neler döndüğünü bilmiyorum, ama olduğun yerde kal. Open Subtitles لا أدري ما لذي يحصل ولكن لازم مكانك حتى وصولي
    Dikkat çekmek için bir şeyler yapmam gerekiyordu, değil mi efendim? Open Subtitles كان لازم اعمل اى حاجة عشان ابقى مميز مش كده يا باشا ؟
    Davranış ve benzeri şeyler için gerekli hareket dizileri ve belirli hareketleri kontrol eden kortikal bölgelere bakıyoruz. TED ونحن نتطلّع إلى مناطق الدّماغ التي تتحكم في حركات معينة، وتسلسل الحركات وذلك أمر لازم في السلوك ، وهكذا دواليك.
    Oh, adamım. Burda öylece oturamam. Salak kardeşime yardım etmem lazım. Open Subtitles يابو مااقدر أقعد هنا وبس لازم أساعد أخوي ذالكمخه
    Adamım adamım, uzaylı ziyaretçilerle ilk temas. Gidip buna hazırlanmam lazım. Open Subtitles - يا حبيبي أول إتصال مع الزوار الفضائيين لازم أجهز عمري
    Bakın benim o toplantıya gitmem lazım, yoksa ben işimden sizde hayat düzeninizden olacaksınız. Open Subtitles اسمعوا أنا لازم ارزح الاجتماع و لا راح افقد شغلي ونفقد اسلوب حياتنا
    -Japonya'dan arıyorlar, bakmam lazım. -Tamam Open Subtitles أنا في اليابان دلوقت لازم أرد علي المكالمة
    Önce gerekli olanları konuşalım. Bana kalite lazım. Open Subtitles الآن، عندي الحاجة للسرعة انه مهم جداً , لازم
    Ben gerçekten kendi kira payımı ödemek istiyorum ama bazı işlerle ilgilenmem gerekiyor. Open Subtitles وبصراحة ابي ادفع نص الاجار بس لازم اخلّص بعض الاشياء
    Bana romantik davranmak istiyorsan, o zaman beni iyi anlaman gerekiyor. Open Subtitles فلو عاوز تورينى الرومانسية فعلاً يبقى لازم تفهم طبعى
    Sadece ayrılmaları gerekmiyor, aynı zamanda bütün tanıdıklarına yalan söylemeleri gerekiyor. Open Subtitles مو بس لازم ينفصلون لازم يكذبون على الجميع كمان
    Ödevini hazırlamak zorunda olduğum DNA gibi ama Parvati halanın senin DNR'n hakkında konuştuğunu duydum. Open Subtitles مثل ما انا لازم اسوي تقرير عن ال دي ان ار لاكن انا سمعت ابوي وعمتي بارباتي يتكلمون عن ال دي ان ار طيب هذولي مو زي بعض
    Çünkü kaçmak zorunda kaldım. Open Subtitles لان انا كنت لازم اختفي وابعد عن مكتبي واعالج مرضاي من غرفه بموتييل
    Biraz daha sıkı çalışmak zorunda kalacaksın çünkü beni yatağa atmak için çok şey yapman gerekecek. Öyle mi? Open Subtitles يبقى لازم تحاول أكتر, لان النوم معايا يتطلّب أكتر من كده بكتير
    Bu zarif bir şekilde ilgilenmen gereken bir mesele. Open Subtitles هذي من الأمور الّي لازم نتعامل معها بحرفنة
    Anlıyorum ama önce kendine kanıtlaman gereken bir şey var. En iyiyle düelloya girişmelisin. Open Subtitles اعتقد انى فهمت لكن لازم تثبتوا أنفسكم من خلال مبارزه
    Yatağında kal. Ne yapıyorsun sen? Open Subtitles لازم الفراش ما الذي تفعله بحق الجحيم؟
    Zaman götü kollama zamanıydı. Paramı saklamam gerekiyordu. Open Subtitles دة كان وقت إني ألحق نفسي كان لازم أخبي فلوسي
    İki gün sonra, 10 Mayıs'ta, yapımın günlük raporunda senaryonun kalanı için Marilyn'in gerekli olduğu belirtildi. Open Subtitles و بعد يومين، تم التسجيل في تقرير الإنتاج اليومي أن حضور مارلين لازم لما تبقى من النص
    Bunlardan kaçınamazsın. Sert olmalısın. Open Subtitles يعني ما فينك تضل هربان منو و من التفكير بهل الشي لازم تقوي قلبك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more