Kalbi dayanamaz. Haftalardır bu konuyla uğraşıyoruz. | Open Subtitles | قلبه لن يتحمل كنا عنده لاسابيع بسبب هذا الموضوع |
Sahil Haftalardır boştu ve bu durum değişmek üzere. | Open Subtitles | لقد كان هذا الشاطيء فارغاً لاسابيع لكن هذا علي وشك أن يتغير. |
haftalar süren dayanma mücadelesinin sonunda, işin ucunda Christa'yı kaybetmek olsa da , Haftalardır yapmamak için mücadele ettiğim şeyi yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | اخيرا , بعد اسابيع من كفاحي للمقاومة قررت ان افعل ماكافحت لاسابيع ان لاافعله حتى وان ادى ذلك لخسارة كريستا |
Bir tek deniz gergedanı ailelerini haftalarca doyuracak. Diğer türlü, aylarca. | Open Subtitles | الكركدن الواحد سيُغذِّي عائلاتهم لاسابيع ، إذا لم تكن شهورا ً. |
Erwin, sebebini sormadan haftalarca bekledi, sanırım muhtemel cevaptan korkuyordu. | Open Subtitles | بقي ينتظرهما لاسابيع دون أن يسأل لماذا فعلا ذلك ربما لم يسأل خوفا مما ستكون عليه الاجابة |
Bikaç tendon daha kopsaymış, korkarım; hareket edebilmen için haftalar gerekirmiş. | Open Subtitles | اذا تمزقت اوتار عضلك اكثر اعتقد بانك لن تعمل حينها لاسابيع |
"Haftalardır, âdeta hastalıklı bir hayranlıkla katil taksici olayını araştırıyorum." | Open Subtitles | لقد ظللتُ لاسابيع أحقق بشأن جرائم قتل سائق سيارة الأجرة القاتل بافتتان هوسي معيّن |
Ailene kızdığın için Haftalardır bana çattığını biliyorum. | Open Subtitles | لقد كنتِ تتجنبيني لاسابيع وأعرف أنكِ غاضبه من والديكِ |
Haftalardır yakıt deposu bulmaya çalışıyoruz ama hiç bulamadık. | Open Subtitles | كنا نبحث في خزانات الوقود لاسابيع ولكن لم نجد حظا في العثور على القليل |
Haftalardır havaalanındaki bir dolaptalar. | Open Subtitles | لقد كانوا يعيشون في خزانة بالمطار لاسابيع |
Jim ve Susie o çocuğu Haftalardır uykuya alıştırmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | جيم وسوزي كانا ينامان وهم يدربان ذلك الطفل لاسابيع |
Adamlarım Haftalardır Dana'yı ve sevgilisini dinliyordu. | Open Subtitles | رجالي كانو يتصنتون على دانا وحبيبها لاسابيع |
Haftalardır, binanın çevresi gazetecilerle kuşatılmış durumdaydı. | Open Subtitles | لقد جعلوا المصورين يخيمون خارج مبناهم لاسابيع |
- haftalarca ağladım. | Open Subtitles | ـــــ بكيت لاسابيع ــــــ اوه كلنا بكينا |
O büyümeye devam ederken, burada haftalarca karanlıkta oturabiliriz. | Open Subtitles | نحن قد نظل فى الظلام هنا لاسابيع بينما هو يستمر فى النمو. |
Epey kötü olmalı haftalarca burada kalmış açlıktan ölene kadar dışarı çıkmamış. | Open Subtitles | ظلت هنا بالشقه لاسابيع حتى النهاية مات من الجوع. |
haftalarca gündüz vaktinde D'Haran kamplarına yaklaşarak risk aldım. | Open Subtitles | لاسابيع,اقتربت بنفسي من معسكرات الدهارا. |
Annem bir iş üzerinde çalışmak için, haftalarca orada kalmıştı. | Open Subtitles | امي تعتقد انها ربما تكون هناك لاسابيع في ادارة هذا العمل |
Pete'in davası haftalarca hatta aylarca sürebilir. | Open Subtitles | انظروا، قضية بيت قد تستمر لاسابيع او شهور |
Birkaç haftalığına da olsa Maurice olmadan nasıl olacağını bir gör. | Open Subtitles | انظري لحالك كيف ستكوني بدون موريس حتى وان كان لاسابيع قليلة |