"لاسلكي" - Translation from Arabic to Turkish

    • telsiz
        
    • kablosuz
        
    • telsizi
        
    • cihazı
        
    • radyosu
        
    • telsizden
        
    • telsizinden
        
    • Wi-Fi
        
    • verici
        
    • radyonuz
        
    • telsizini
        
    • telsizleri
        
    • telsizdeyim
        
    • telsizcisin
        
    Koğuşa telsiz radyo verdi ki müzik ve haberleri dinleyebilsinler. Open Subtitles وقامت بمنح لاسلكي للجناح حتى يتمكنوا من الإستماع للموسيقى والأخبار
    telsiz telefon faturasına bakıyordum dün gece. Open Subtitles اسمع، تفقّدت فاتورة جهاز لاسلكي ليلة أمس
    - Ona yardım bulmalıyız, derhal. - Tarayıcının kamyonunda bir telsiz var. Open Subtitles ـ يجب أن نأخذه بسرعه ـ في شاحنة المنقب لاسلكي
    Buradayım, çünkü kablosuz bağlantı sinyallerinin çektiği tek yer burası. Open Subtitles أنا هنا لانه المكان الوحيد الذي يوجد فيه اتصال لاسلكي.
    Ve bu, herkesin yaranın ilerlemesini izleyebilmesi ve doktorla, hastayla ya da ona ihtiyacı olan kişiye kablosuz bir bağlantı üzerinden iletilebilmesidir. TED وماذا يفعل هذا هو أن أي شخص يمكنه مراقبة تقدم الجرح، ويمكن أن تنتقل عبر اتصال لاسلكي إلى الطبيب، المريض أو من يحتاجها.
    Pekâlâ, bu telsizi al ve benim belirttiğim kontrol noktalarında olduğumu teyit et. Open Subtitles حسناً , هذا جهاز اتصال لاسلكي و الذي يثبت أنني في نقاط متعددة
    Biz iyiyiz. Basit bir keşif. telsiz temasında kalacağız. Open Subtitles سنكون بخير إنه فحص بسيط سنبقى على إتصال لاسلكي
    Aslında ben telsiz telefon alacaktım. Open Subtitles حسناً, إسمع أنا أبحث عن هاتف لاسلكي فحسب
    Aslında ben telsiz telefon alacaktım. Open Subtitles حسناً, إسمع أنا أبحث عن هاتف لاسلكي فحسب
    Bu bir kısadalga radyosu. Güzel görünümlü bir telsiz. Open Subtitles هذا جهاز لاسلكي قصير الموجة إنه جهاز إرسال محسن
    telsiz bir mikrofon takabilir miyiz? Open Subtitles هل من الممكن ان نضع له مايك لاسلكي رجاءً؟
    telsiz bağlantısı yok. Hala deniyorum. Open Subtitles لا ، لا إتصال لاسلكي إلى الآن سأحاول الآن
    Ülke genelinde, ücretsiz kablosuz iletişim sistemine sahip olabiliriz. TED يمكن أن يكون لدينا نظام إتصالات لاسلكي مجانا من الساحل إلى الساحل.
    Örneğin, hükümet için çalışan bir kişi olsun, ve bu kişi, başka bir liderin kalp piline sinyal göndermek için kablosuz bir aygıt kullanıyor. TED كمثال: شخص يعمل للحكومة يستخدم جهاز لاسلكي ليرسل إشارة لمنظم قلب رئيس أجنبي آخر.
    ücret performansı, bant genişliği, bir çok farklı kablolu kablosuz iletişim ölçümü kapasitesi, üstel bir biçimde büyüyor. TED الأداء السعري، عرض النطاق ، سعة الإتصالات مقاسة بعدة طرق مختلفة؛ سلكي ، و لاسلكي كلها تنمو أسيا.
    Çünkü size evinizde kullandığınız telefonunuz ile çalışan bir kablosuz modem veriyorlar. TED لأنهم يعطونك جهاز توجيه لاسلكي عادي والذي يعمل مع الهاتف، لمنزلك.
    kablosuz bir cihaz gibi bilgileri kopyalamak için kullanılıyor. Open Subtitles التي تتصرف مثل جهاز لاسلكي يقوم بتحميل المعلومات
    Manivelalar,kürekler, kazmalar. Herkesin çift yönlü telsizi var. Open Subtitles العتلات المجارف المعاول جميعكم لديه أجهزة إتصال لاسلكي
    Mümkün olan tek tetikleyici, kısa dalga kumanda, çağrı cihazı gibi. Open Subtitles الاحتمال الوحيد الاَخر القادح هو جهاز لاسلكي قصير المدى، مثل "البيجر"
    Eğer benim müfrezemde olsaydın, seni telsizden önce tüfekçi yapardım. Open Subtitles لو كنت في فصيلتي لقت إنّك رامٍ بالبندقية بالدرجة الأولى ثم عامل لاسلكي بالدرجة الثانية
    Güvenlik, neden telsizinden yardım çağırmıyosun? Open Subtitles حارس, لماذا انتزاع الخاص بك لاسلكي ليس لفريقك لطلب المساعدة؟
    Sana New York'tan yazarım. Orada Wi-Fi varsa tabii. Open Subtitles سأكتب لك من نيويورك الا ان كان لديك انترنت لاسلكي
    Hareket ediyorlar, konuşuyorlar. İçlerinde alıcı ve verici var. Open Subtitles إنهم يتحركون يتكلمون ينامون ولديهم موجتي لاسلكي
    Shar, burada bir radyonuz var, öyle değil mi? Open Subtitles (شار)، تملكون جهاز لاسلكي هنا صحيح؟
    Gelen bilgilere göre yetkililer, şüphelilerin polislerin taktiklerini öğrenmek amacıyla polis telsizini dinliyor olabileceğini belirttiler. Open Subtitles و قال مصدرنا بأن السلطات يعتقدون بأن المشتبه به يستمع إلى ماسح لاسلكي الشرطة لمحاولة معرفة تكتيكاتهم.
    Sadece yanan kısmını kendinize tutmayın. Giysi telsizleri kendi aranızda sesle aktif olur. Open Subtitles فقط لا تقوم بذلك في مكان قريب للغاية منك, لاسلكي البدلة مفعل للاتصال بينكم.
    Aslında, ikiz bir numaradan, askeri bir telsizdeyim. Open Subtitles أتمنّى بأنّك لم تعقد آمالك على أولئك البلداء الحقيقة، أنا على لاسلكي آي .دي
    -Demek sen telsizcisin. -Evet efendim. Open Subtitles ــ إذاً أنت عامل لاسلكي ــ أجل سيدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more