"لافته" - Translation from Arabic to Turkish

• tabela
• levha

Benim neyim var? "Mutant çekici" diyen bir tabela mı taşıyorum?
لا أعرف ماهي مشكلتي أثمة لافته حول عنقي تقول جاذبة مسوخ

Benim geldiğim yerde, barında çok komik.. bir tabela asılı olan küçük bir kafe vardı.
هناك مقهى في بلدتي عليه لافته ظريفة فوق البار

Evet, asansöre bir tabela asacağım Bayan Dosek.
نعم , سأضع لافته أعلى المصعد , سيدو دوزيك

Bu arada bir tabela hazırlarız:
في هذه الأثناء, نحن سنرفع لافته كبيرة:

Bu bir tünel. Girişinde "sadece ot" diye bir levha yok.
هذا نفق، لا توجد لافته كُتب عليها نفق للماريجوانا فقط" على مدخله"

Karnavalda bir şey görmüştüm. Bir tabela vardı.
لقد رأيت شيئًا في المهرجاان ... كان هناك لافته تقول

Bana hiç bakma. Üzerinde "Kaltak görebiliyormuş" yazan bir tabela asmaya hazırım.
لا تنظري إلي , انا مستعده لأعلق لافته " الساقطه تستطيع ان ترى"

O halde neden geçit yolunun başına "Geçit yolculuğu sağlığa zararlıdır" diye bir tabela koymuyoruz?
إذا لماذا لانضع لافته على مدخل القاعده... نكتب بها " السفر بالبوابه خطراً على صحتك"؟

Normal bir giysi ve bir sürü mücevher takarsan "Ben bir aptalım" yazan büyük bir tabela asmış gibi olursun.
يجب أن ترتدى ملابس فاخره مع بعض الحلى و اللآلىء و أنتى بهذا الشكل تبدين مثل الذى يرتدى لافته مكتوب عليها " أنظروا لى أيها الحمقى "0

Üzerine şöyle yazan bir tabela da asabilirsin:
ربما ايضاً تعلق لافته تقول

Para kavanozu, Frank. Ne yapmalıyım, üzerine tabela mı asmalıyım?
برطمان المال يا (فرانك)، ماذا عليّ أن أفعله، أضع لافته عليه؟

Şurada bir tabela tütün tüccarı A. Nobbs.
و هنا ستوضع لافته " ألبرت نوبس للتبغ "

- tabela da assalar aynı şey olurmuş. - Etrafına bir baksana.
ربما يضعون لافته ايضاً- انظري حولك-

Bunu bilmiyordum. Hiçbir yerde tabela yok.
لا أعرف هذا لا يوجد لافته

Çoğu dürüst insan kayıt altındasınız diye tabela koyuyor.
يضعون لافته تقول أنّك تُسجّل

tabela yanlış.
لافته الآعلان تبدو خاطئه

- Öyle, ya da tabela büyük.
- نعم، او لافته كبيره .

Sizin için küçük bir levha hazırladım. Üzerinde...
عندي لك لافته صغيره تقول