Bu kadar yeter. | Open Subtitles | لامزيد من الأسئلة الرجل يحتاج مساعدة عاجلة |
yeter artık. | Open Subtitles | حسنا لايوجد المزيد لامزيد من التقاط الصور ليلا |
♪ Benim için ağıt yakmak yok ♪ | Open Subtitles | لامزيد من النحيب.. عليّ لامزيد من النحيب.. عليّ |
♪ Ağıt yakmak yok ♪ | Open Subtitles | لامزيد من النحيب... |
Artık toplantılar, görevler ve ajan oyunları olmayacak. | Open Subtitles | لامزيد من البيانات الموجزة ولامزيد من المهمّات ولامزيد من أعمال التجسّس |
Bilgisayar olmayacak belki de elimde Colada ile bir sahilde uzanıyor olacaktım. | Open Subtitles | لامزيد من هراءات "التداخل", كنتُ لأستلقي على الشاطئ, وأحتسي شراباً بلحظة هدوء |
Artık meme yok, artık karın yok, artık kalça yok, artık kıç yok! | Open Subtitles | لا مزيد من النهود , لامزيد من البطون لامزيد من الأفخاذ , لامزيد من الأرداف |
Kendi içimde giderek daha fazla agresif ve tuhaf olmaya başladım. | Open Subtitles | في داخلي قلت, كما تعلمون لامزيد .. ومزيد من الصرامة غريب |
Başka iş yok,gizemli paket te yok ihanet te yok. | Open Subtitles | لامزيد من المهمات لامزيد من الطرود الغامضة لامزيد من الخدع |
Bu kadar yeter bu adam bizim için önemli tamam mı? | Open Subtitles | الموافقة، لامزيد من ذلك. ذلك الرجلِ مهمُ جداً، حَسَناً؟ |
Bugünlük bu kadar filozofluk yeter. Başka soruların olursa, beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | على كل حال , لامزيد من الفلسفه اليوم ان كان لديك أسئله تعرف مكاني |
Hayır, yeter. | Open Subtitles | لا، لامزيد، لامزيد |
yeter bu kadar vedalaştığımız! | Open Subtitles | توقفِ ، لامزيد من التوديع |
♪ Ağıt yakmak yok ♪ | Open Subtitles | لامزيد من النحيب... |
♪ Ağıt yakmak yok ♪ | Open Subtitles | لامزيد من النحيب... |
Artık yalnız geceler olmayacak, gelecek için endişelenmek yok. | Open Subtitles | لامزيد من ليالي الوحدة والتفكير في المستقبل |
Artık yara izi ve kriz olmayacak ancak... | Open Subtitles | الفكرة منها انه لامزيد من الندوب .. ولامزيد من الأزمات . ولكن |
Hayatla ilgili büyük kararlar, daha fazla çılgın haberler yok artık. | Open Subtitles | تعلم ، لامزيد من أحداث حياة جللة. لا مزيد من القنابل مسموح لها أن تسقط. |
O yüzden yalakalıklar esprilerine gülmeler ve sen gidince yatağında kestirmeler yok artık. | Open Subtitles | لذا لامزيد من تملق مؤخرتك ولاضحك على نكاتك الصغيرة وقومي بأخذ قيلولاتك القذرة لسريرك عندما تذهبين |
daha fazla yalan yok. Uyuşturucu kullandığına dair kanıtlarım var. | Open Subtitles | لامزيد من الكذب , لدي دليل أنكِ لازلت تتعاطين المخدرات |
Seni arkadaşlarının önünde utandırmak istemem ama patron daha fazla avans vermedi. | Open Subtitles | إيميت , لا أريد أن أحرجك أمام أصدقائك ولكن المالك يقول لامزيد من التوصيات |