| Genç o, onun için endişelenme. Ne yapmaya çalıştığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | انه شاب لاتقلقى عليه نحن لانعرف ما هو مقبل عليه |
| - Ve Fegelein'i getirin. - Führer'im, nerede olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | ـ وأحضر لى فيجيلين ـ اننا لانعرف مكانه، سيدى الفوهرر |
| Ancak ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz ve arkadaşımıza ulaşamıyoruz. | Open Subtitles | لكن نحن لانعرف ماهو الشيء بالضبط وصديقنا لايمكن الوصول إليه |
| Kozmik bir hız sınırının neden var olduğunu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لانعرف حتى لماذا يُوجد حد للسرعة الكونية |
| Birbirimizi tam anlamıyla tanımıyoruz aslında. | Open Subtitles | نحن لانعرف بعضنا البعض بالشكل الكافي |
| Anne benimle tartışma. Kimin geleceğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | لاتجادليني ياأمي نحن لانعرف من سيأتي إلى هنا |
| Açıkça biz batılılar şunu bilmiyoruz ve durupdururken masaj yaptırıyoruz. | Open Subtitles | نحن في الغرب لانعرف ذلك ونقوم بالمساج بشكل خاطئ |
| Adını da bilmiyoruz ama varlığından haberimiz var. | Open Subtitles | لانعرف إسمه أيضاً، ولكننا نعرف أنه موجود |
| Içeridekinin ne oldugunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | جيري لايمكنني أن أدعك تدخل فنحن لانعرف ماهذا الشيء |
| Nasıl öldüğünü bilmiyoruz sadece onun ölümü ani ve esrarlıydı. | Open Subtitles | لانعرف بالتحديد كيف لقي حتفه ولكنا نعلم ان وفاته كانت بصورة مفاجئة ويعتريها الكثير من الغموض |
| Olduğum yerde kalınca Harvard'a girip giremeyeceğimi bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لانعرف إن كان بإمكاني الذهاب إلى هارفرد إذا بقيت حيث أنا |
| Onun DNA örneğini almalıyız ama nereye gömüldüğünü bilmiyoruz. Marshall? | Open Subtitles | نحتاج حمضه النووى,ولكننا لانعرف اين دفن.مارشال؟ |
| Çok saçma... bu şekilde dövüşme taktiklerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | ، أولا ليس هنالك قفازات ثم هذه القواعد الغبية الحقيقة ، اننا لانعرف شيئا عن القتال بهذة الطريقة |
| Eskiden KGB için çalışmış olabilir. ...ama o cinayetlerde ne kadar payı olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | ربما كان عميلا لل كى جى بى,ولكننا لانعرف ما اذا كان جزء فى جرائم القتل. |
| Anahtarı taş bir duvara koyduğunu rüyada görmek ayrı bir şey ama gerçekten yaparsan ne olacağını bilmiyoruz. | Open Subtitles | الحلم بوضع المفتاح بالجدار الصخري أمر ولكننا لانعرف ماسيحدث لو فعلتها |
| Başka kime söylediğini bilmiyoruz. Toparlanıp gidelim buradan. | Open Subtitles | لانعرف من غيره يعرف لنجمع أشيائنا ونبتعد عن هنا |
| Ve Fegelein'i getirin. -Nerede olduğunu bilmiyoruz. Ne? | Open Subtitles | ـ وأحضر لى فيجيلين ـ اننا لانعرف مكانه, سيدى الفوهرر |
| Kesin konuşmak gerekirse Wraith fizyolojisi hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | لانعرف الكفاية عن فيزيولوجية الرايث كى نجزم. |
| Tuhaf olur, kimseyi tanımıyoruz. | Open Subtitles | ذلك غريب، نحن لانعرف أي شخص هناك |
| Ama ne kadar sürdüğünü bilmeyiz. | Open Subtitles | لذا لانعرف متى بالضبط، لا |
| Biz uzaylıların zeka seviyesini bilemeyiz. | Open Subtitles | نحن لانعرف مدى جدة ذكاء المخلوقات الفضائيه |
| AIDS'in tedavisini bilmediğimiz için değil. | Open Subtitles | السبب ليس لأننا لانعرف كيف نعالج هذا المرض. |
| Hala birbirimizi tanımadığımızı mı? düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل أمازلت تعتقض بأننا لانعرف بعضنا البعض؟ |
| Biz bunların tedavisi ve temel mekanizmalarının anlaşılması hakkında, bedensel hastalıklardan çok daha az bilgiye sahibiz. | TED | لازلنا لانعرف سوى القليل عن علاجها وآلية تأثيرها والتأثيرات الجسدية المصاحبة لها |
| - Tamamen asılsız. Aslında bu konudaki seçenekleri henüz gözden geçiriyoruz. | Open Subtitles | لانعرف ولايوجد اساس لهذا سنرى مايمكن عمله |