Kulağa hoş geliyor, ama şuan Avrupa'ya gidecek parayı bulamam. | Open Subtitles | يبدوا الامر جيدا ، ولكنني لا املك النقود كي اذهب لاوروبا الان |
Avrupa'daki tüm ekonomik sistemi riske atabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا وضع النظام النقدي لاوروبا بأكملها في خطر |
Bende 10 yıllığına Avrupa'ya gittim son kuruşa kadar harcadım. | Open Subtitles | لذلك انتقلت لاوروبا لمدة 10 سنوات وانفقت اخر قرش |
Yani boşver o seçmeleri, Avrupa'da tura çıkarız. | Open Subtitles | تباً لتجربة الاداء يمكننا ان نكون فى جوله لاوروبا |
Avrupa yolunda binlerce Afrikalı denizde ölüyorlar. | Open Subtitles | الالاف من الافارقه يموتون في البحر في طريقهم لاوروبا |
Çocuklar artık Avrupa seyahati istiyor. | Open Subtitles | ان الاطفال يريدون رحلات لاوروبا |
Daha önce birlikte hiç Avrupa'ya gitmedik mesela. | Open Subtitles | معا ابدا لاوروبا نذهب لم حسنا، |
Afganistan, Pakistan ve Hindistan'dan uyuşturucu alıp Avrupa'ya dağıtmaya başladı. | Open Subtitles | ... بدأ عمله بشراء كميات ضخمة من المخدرات من أفغانستان والهند والباكستان ويقوم بتصديرها لاوروبا ... |
Avrupa'dan kargo gelişi durunca, onlar da tüccarlardan çaldıkları kahve çekirdeklerini aristokratlara pahalı fiyatlara satmaya başladılar. | Open Subtitles | اثناء الرحلات بالقطارات لنقل البضائع لاوروبا يستغلون الفرصه لنهب حبات القهوة من رجال الاعمال ويبيعونها بسعر غالي الى الاستقراطيين |
Aslında Avrupa'ya gidiyorum. | Open Subtitles | في الواقع ساذهب لاوروبا |
Aslında Avrupa'ya gidiyorum. | Open Subtitles | في الواقع ساذهب لاوروبا |
Avrupa'ya gidip Maria'yı bulmalıyız. | Open Subtitles | سوف نذهب لاوروبا ونجد ماريا |
Avrupa'ya gidip Maria'yı bulmalıyız. | Open Subtitles | سوف نذهب لاوروبا ونجد ماريا |
Seni hangi rüzgar Avrupa'ya attı? | Open Subtitles | مالذي اتى بك لاوروبا ؟ |
- Avrupa'ya? | Open Subtitles | لاوروبا? |