Sorun şu ki, şu anda konuşmam gereken insanlar senin gibilerle konuşmuyorlar. | Open Subtitles | المشكلة هي أن الناس الذين أحتاج لأن أتحدث إليهم الآن، لايتحدثون إلى أشخاص أمثالك. |
Bağlantı kesildi. Artık konuşmuyorlar. | Open Subtitles | خمدت الثرثرة انهم لايتحدثون كثيرا. |
İyi huylardan bahsediyorlar ya da konuşmuyorlar. | Open Subtitles | يتحدثون عن البديات او لايتحدثون أطلاقاً |
Brezilyalılar İspanyolca konuşmaz. | Open Subtitles | أنتم تعلمون أن البرازليين لايتحدثون الأسبانية |
Bu adam asla konuşmaz. Agrius işini sağlama almıştır. | Open Subtitles | -لا, انهم لايتحدثون ابداً, "اجريوس" تملكهم |
Gerçi benimle konuşmuyorlar ama. | Open Subtitles | وهم لايتحدثون معي. |
- konuşmuyorlar. | Open Subtitles | هم حتى لايتحدثون |
Bu konuda pek konuşmuyorlar. | Open Subtitles | .إنَّهم لايتحدثون عن الموضوع |
Tanrım, hiç konuşmuyorlar. | Open Subtitles | يإلهي! إنهم لايتحدثون على الإطلاق. |
Erkekler başka erkekler hakkında pek böyle konuşmaz. Eğer ki doğruysa. Özellikle doğru olduğunda. | Open Subtitles | الشباب لايتحدثون هكذا عن بعضهم - حتى اذا صح هذا - خاصة اذا صح هذا |