"Onlar benim hakkımda herşeyi b ildiklerini sanıyorlar Fakat hiçbir şey bilmiyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أنهم يعرفون كل شيء عني لكنهم في الحقيقة لايعلمون أي شيء |
Az önce 911'i aradım. Bu konuyla ilgili bir şey bilmiyorlar. | Open Subtitles | للتو إتصلت على 911 يبدو أنهم لايعلمون أي شيء بشأن هذا |
Senin arabaya o gece bindiğini bilmiyorlar. | Open Subtitles | انهم لايعلمون انك كنت بالسيارة تلك الليلة |
Para saymasını bilmezler. | Open Subtitles | بالطبع , إنهم لايعلمون كيف يقومون بالحسابات |
Ama bu sefer senden nefret ettikleri için var olduğunu bilmedikleri için değil. | Open Subtitles | حسنٌ ، لقد فعلوا ذلك هذه المرة على الأقل بسبب أنهم يكرهونك لا بسبب أنهم لايعلمون بوجودك |
Bu çılgınca. Anlamıyorum. Belki yaşadığımı bilmiyorlardır. | Open Subtitles | هذا جنون, ربما لايعلمون اننى حى |
biliyorsun, bir çok kişi kardeşim olmak için ölebilir gerçekte neye benzediğini bilmediklerinden mükemmel, harika ve popüler olmamdan bahsediyorsun herhalde? | Open Subtitles | اتعلم ان اغلب الناس تموت لتصبح اخً لي ذلك لانهم لايعلمون من انت من الداخل بالحقيقة انت تعنى , كاملة , مشهورة , رائعة ؟ |
Onları affet Tanrım. Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar. | Open Subtitles | إغفر لهم, ياإلهي, لأنهم لايعلمون مايفعلونه |
Başından yaralanmış ve boynunda kırıklar var. Doktorlar gereken müdahaleyi yaptı ancak kendine ne zaman gelir bilmiyorlar. | Open Subtitles | الأطباء بذلوا مابوسعهم حتى تتحسن حالته ولكنهم لايعلمون متى سيستيقظ. |
Bipolar olduğunu da bilmiyorlar çünkü kendisi bile pek kabul etmediği için söylemiyor. | Open Subtitles | وإنهُم لايعلمون أنه مصاب بثنائي القطب لأنهُ لم يخبرهم ولأنهُ بالكاد يخبر نفسهُ بذلك |
Burada ne olduğunu bilmiyorlar, onları neyin beklediğini bilmiyorlar öylece gelmeye devam ediyorlar. | Open Subtitles | لايعلمون مالذي هنا لايعلمون ما ينتظرهم إنهم فقط يستمرون بالمجيء |
Sorunlu olan insanlar ne yaptıklarını bilmiyorlar. | Open Subtitles | الاشخاص المضطربين لايعلمون مالذي يفعلونه وحتى وان فعلو فهم لايستطيعون السيطرة عليه |
Ve şimdi hangi cehennemde olduklarını bilmiyorlar. Pekâla. | Open Subtitles | والأن لايعلمون أين هم بحق الجحيم |
Beni, bizi, beraber yaşadığımız... - ...hayatı bilmiyorlar. | Open Subtitles | لايعلمون شيئا عني او عن حياتنا معا |
Kanın kime ait olduğunu bilmiyorlar ama ona ait olmadığını biliyorlar. | Open Subtitles | لايعلمون لمن؟ لكن يعرفون أنه ليست له |
- Haberler nasıl berbat edilir bilmiyorlar henüz. | Open Subtitles | -إنهم لايعلمون كيف يقدمون أخبارًا سيئة بعد. |
Sanki bayramların yaklaştığını bilmiyorlar. | Open Subtitles | وكأنهم لايعلمون بأن الإجازة قادمة |
Neden bahsettiklerini bilmiyorlar. | Open Subtitles | إنّهم لايعلمون ما الذي يتحدثون عنه. |
Yaşayanlar, yakın zamanda ölenlerin, her zaman etraflarında olduklarını bilmezler. | Open Subtitles | الأحياء لايعلمون أن الأموات الجديدين يحومون دائما من حولهم |
Müşterilerim ne söyleyeceklerini bilmedikleri için aramıyorlar bile. | Open Subtitles | نصفُ زبائني لايقومون بالإتصال لأنهم لايعلمون ماذا يقولون |
Belki de bilmiyorlardır. | Open Subtitles | ربما أنهم لايعلمون |
Özellikle burada olduğumuzu bilmediklerinden beri. | Open Subtitles | وخصوصا انهم لايعلمون اننا هنا |
Grateful Dead'in ne olduğundan haberleri bile yok, lan. | Open Subtitles | اللعنه, يارجل, أنهم لايعلمون حتى بالامتنان الى الميت |
Ve Bhutan, bilmeyenler için, 2 yıl önce dünyanın en genç demokrasisi oldu. | TED | و بوتان لبعضكم ممن لايعلمون هي احدث ديمقراطية في العالم، فقط قبل عامين |