"لايفعلون" - Translation from Arabic to Turkish

• yapmaz
• yapmıyorlar
• yapmazlar

Çocuklar, bilirsin. Neyin ne olduğunu söylerler. Kadınlar pek yapmaz.
الأولاد يقولون ما على لسانهم بينما النساء لايفعلون هذا بالعادة

Bu çocuklar sizin yaptığınızı yapmaz. Hatta hayal bile edemez.
هؤلاء الشباب لايفعلون ماتقومون بفعله، إنهم حتى لايستطيعون تخيّله

- İnsanlar yapmaz. Babam yapar.
الناس لايفعلون والدي دائماً يفعل

Ama onun sorunu senin sorunun değil, bir öğretmene gitmeliydin. Öğretmenler hiçbir şey yapmıyorlar!
المعلمين لايفعلون شئ وهم يمسكون به طوال اليوم

İşlerini sabah 7-8'de hava serinken yapmıyorlar.
لايفعلون مايفعلون عندما تكون الاجواء بارد ومنعشه , في الثامنه صباحا.

Senin gibi alçaklar onların kendi anne ve bacılarına dokunmadığı sürece asla bir şey yapmazlar.
حتى الأوغاد أمثالك عندما يسيئوا التصرف مع أمهاتهم وأخواتهم لايفعلون شيئاً

... ki çoğu kişi bunu yapmaz.
والذي الكثير من الرجال لايفعلون

Benim geldiğim yerde erkekler böyle şeyler yapmaz!
الرجال في موطني لايفعلون هكذا أشياء.

Ne, sizler bunu yapmaz mısınız?
ماذا قومك لايفعلون هذا؟

Erkekler böyle yapmaz.
الرجال لايفعلون ذلك.

Dostlar böyle yapmaz.
الاصدقاء لايفعلون ذلك

- Siyah insanlar köpeklerle yapmaz.
السمر لايفعلون ذلك مع الكلاب

Çünkü erkekler bunu yapmaz.
-لإن الرجال لايفعلون ذلك

Onlardan istenileni, neden yapmıyorlar?
لماذا لايفعلون ماتريد منهم أن يفعلو

Çünkü onlar üzerlerine düşeni yapmıyorlar.
لأنهم لايفعلون أمراً جيداً - ابتعدي، ابتعدي

Ama bu nedenle, manavda ya da ATM önünde sizin arkanızda sıraya girmiyorlar - biliyorsunuz, böyle şeyler yapmıyorlar.
أعلم أنكم لم تقابلوهم. ولكن هذا هو السبب الذي لأجله لاتجدونهم خلفكم في الطوابير في البقالة أو الصراف الآلي -- هم لايفعلون هذا النوع من الأمور.

Law Order'da hiç öyle yapmıyorlar.
أعني, انهم لايفعلون ذلك في مسلسل ( قانون و نظام).

İnsanlar her zaman mantıklı şeyler yapmazlar.
الناس لايفعلون دائما الشئ المنطقى