| Bu karşı konulmaz, tuhaf kokunun kaynağını bulmak için böceğin üstüne başına tırmanıyorlar böcek onları durdurmak için kılını bile kıpırdatmıyor. | Open Subtitles | يتسلقون جميع نواحي البقة، محاولين العثور على مصدر هذه الرّائحة الهاجسة الغريبة، ولا تفعل البقّة شيئاً لايقافهم. |
| Hafta sonuna kadar Haven'daki tüm sorunluların sorunları aktifleşecek ve bunu durdurmak için yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | بحلول نهاية الأسبوع كل شخص مضطرب في هايفن ستعمل اضطراباتهم على التحول عندها لن يكون بمقدورنا فعل شيء لايقافهم |
| Onu durdurmak için suçlu olduk, hapishaneden kaçtık. | Open Subtitles | لقد اصبحنا لاجئون و هاربين من السجن لايقافهم . |
| İnsanlar onları durdurmak için bir şeyler yapmamızı talep ediyorlar. | Open Subtitles | والشعب يطلب ان نفعل شئ لايقافهم |
| Her an girebilirler. Onları durdurmanın tek yolu Alman'ı vermek. | Open Subtitles | سوف يحدث ذلك في اي وقت من الان والطريقة الوحيدة لايقافهم هي باعطائهم الالماني |
| Onları durdurmanın bir yolunu bulmalıyım. | Open Subtitles | علي ايجاد طريقة لايقافهم |
| Onları durdurmak için yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد مساعدتك لايقافهم |
| Onları durdurmak için elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعي لايقافهم |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 